RABBİİ
Rabbii Haber

Ğazze barış harekatı

ĞAZZE BARIŞ HAREKATI YAP TARİHE GEÇ
 
Islam tek kelimeyle Allah'ın barış projesi. Şu dünyada Allah zaten sistemini kurmuş, son kısmını da kuluna bırakmış. Adeta ameliyat eden hekim usta kıdemli hoca işi bitirir. Sonradan asistana der ki yardımcısına kesiyi kapat. Yarayı kapatın dikişi atın der, geçer gider. Niye? Aslında son işi de o yardımcı yapsın yapsın. Ufaktan öğrensin. O da güven kazansın ve öğrensin.
 
Allah Teâlâ da bize aslında işi tamamlamış, yoksa insanların eline kalsa dünyada huzur kalmaz. Yani şu rahatsız olduğumuzu bile arar hale geliriz. Çok az bir şey insanlık eline bırakmış. Bunu da, benim yaptığım gibi barışı devam ettirin, Islam'ı selamı devam ettirin demiştir de hatta, Allah darı selama davet eder. Selam yurduna, ülkelerinizi selam yurduna çevirin. Daha özel anlamda Jer ü Selam Kudüs oraya. Yani bizzat Allah Teâla hem selamı, barışı, selameti silmi tesis etmiş hem de bir kısmını da siz tamamlayın diye kullarına tevdi etmiş ve bunu bir imtihan aracı kılmış. Ama insanların çoğu dakika bir gol bir hesabı kaybetmişlerdir. Düzeni bozmuşlardır. Allah selama davet ediyor, barışa davet ediyor, olmasına rağmen.
 
Nebi Aleyhisselam da buyurur ki yeryüzünde selamı yaygınlaştırın. Bu basit anlamda hani karşılaşınca selam deyin birbirinize. Bunu bu bilgiyi yaygınlaştırın. Fiilen bu kavli yaygınlaştırın. Peki daha önemlisi bu selam fiilini yani barışı tesis etme Islam'ı hakim kılma, barışı hakim kılma işini yapın ve daha önemlisi fiilen yeryüzünde yaygınlaştırın. Buradan ne anlıyoruz? Kendi evinizin önünden başlayarak kendi ülkenizden başlayarak çevre ülkelere dünyaya barışı yayın, Islamı yayın ki hastalık, tuğyan, fitne, fesat, fırsat bulamasın. Öyle mi? Aynen. Nebi Aleyhisselam'ın da Allahın da fiili bu. Rabbimizin fiili de bu bize teklifi de bu. Insanlığa teklifi de bu. Ama ne yazık ki insanlık bu meselede sınıfta kalıyor. Karnesi zayıf.
 
Bunun en yeni en canlı örneği işte Gudüs, Ğazze. Gudüs ki Jar u Selam diye geçer. Dar ü Selam. Allah dar ü selam'a, Allah oraya davet eder yani. Ora Nebilerin merkezi, vahyin merkezi ve civar bölgeler işte arzı mukaddes diye geçer. Birileri arzı mev'ud diye tanımlar ne olursa olsun işte orası Allah'ın öncelediği bir arz. Kürenin merkezi selamın merkezi.
 
 
 
Dolayısıyla Evvel emir'de iş o, hani Nebi Aleyhisselâm'da buyurur ya vücutta bir parça vardır. Orası temiz se her taraf temiz, kalbi yürek. Kalbi merkezi, vücudun merkezi. Onun gibi dünyanın kalbi de budur. Ve Hicaz mekke medine budur. Dünyanın merkezi hatta buraya Orta doğu demek de yanlış. Burası orta bölge. Buranın Allah katındaki tarifi öyle. Zaten öyleymiş de insanlık tarihinde de öyleymiş ama daha sonra Ingilizlerin hakimiyetiyle Londra'dan geçen bir hatt pazarlanıyor. Kaldı ki Istanbul'dan, Kudüs'ten, Mekke'den, Medine'den geçen bir hatt dünyanın merkezi. Burası orta bölge. Orta doğu değil, orta bölge. Işte hak bir bakış açısı. Allah böyle bakıyor. Mümin de böyle bakar. Allah böyle yaratmış. Mümin de böyle okur ve selam da bu merkezde olur. Eğer bu dünyanın merkezi selam olursa, Islam olursa Süleymani Kudüs, Selami Kudüs, Islami Kudüs tesis edilirse dünya selamı yakalar.
 
 
 
Bakın işte süper güç sözde Avrupa Amerika'nın şu anda gözü orada. Orası dünyanın merkezi. Peki o zaman ne yapmak gerekiyor? Işte fiili selamı hem oradan başlayarak yaygınlaştırmak Evvel Emir'de de oraya selamı götürmek lazım. Orayı selamla, Islamla buluşturmak lazım. Işte o zaman arzı mukaddes gerçekleşir. O zaman arzı mev'ud vaat edilen arz sahiplerine, salihlere, Süleymanilere, selamilere, Islamilere, müslimlere salihlere verilir.
 
Yoksa ğayri islami hangi grub olursa olsun olsun ister yahudi cemaati ister Hristiyan cemaati ister şu cemaat ister bu cemaat, Allah'ın mülkünde en azından o Kudüs'e, o arzı mukaddese el sürmemeleri kirletmemeleri lazım. Oraya kafirlerin müşriklerin girişi haram edilmiştir. Harem denmesi bundandır. Onların girişi haramdır. Herkes girebilir. Isman olsun, gitsin. Barıştan yana olsun, gitsin. Eşkıya dışarıda kalsın. Eşkıya kapıda kalsın. Oraya giremez. Hakkı yok. Aslında dünyada da yaşamaya hakkı yok eşkıyanın, teröristin. Ama Allah mühlet vermiş. Tamam. En azından en azından oradan dünyanın merkezinden defol. Yahudi çetesi, siyonist çete, eşkıya, terörist, haçlı, evanjelist, tapınak şövalyesi ne dersen de.
 
Öyleyse bir taraftan da daha ileri okuyarak 'Allah dar ü selama çağırıyor'u, yani işte Allah gerçekleştirdi siz bozdunuz selam düzenini, yurdunu. Ey Allah'ın seçkin kulları siz orayı kurtarın. Tarihi selam haline dönüştürün. Bunda payınız olsun. Hatta bazen Allah dinsizin hattini imansıza gördürür. Bir kafiri diğer kafirle def eder. Bu bile mümkün. O Allah'ın hesabı kitabı. Ama biz işte bu ayet ve hadis ısığında diyoruz ki bütün halklara özellikle sözde Müslüman coğrafyanın halklarına o ülkelere hatta o ülkelerin sözde Müslüman yöneticilerine idarecilerine eğer hayırlı bir iş yapmak istiyorsanız, eğer arınmak istiyorsanız, temize çıkmak istiyorsanız, hayir işiyle olmak istiyorsanız, terbiye istiyorsanız, onurlu ızzetli bir iş yapmak istiyorsanız diyoruz ki 'Ğazze barış harekatı yap, tarihe geç'.
 
Gazze barış harekatı yap, tarihe geç. Evet, bu herkese bir tekliftir. Kimileri bunu Allah için yapar, mümin olarak yapar, kimisi için de bu hidayetine vesile olur, geçmişine kefaret olur. Kimisi de işte 'dinsizin hakkından imansız' mesabesin de, durumununda birinin şerrini öbürüyle def eder. Öyle olmuştur çoğu kere, bu Yahudi eşkıyaları Kudüs'ten bir zamanlar babil çıkarmıştır. Bir zaman haçli çıkarmıştır. Evet. Ama onlar yine dönüp dolaşıp, yani eceli gelen afedersin it misali yine Müslümanlara yine kutsal araziye arzı mukaddese tecavüz etmeye saldırmaya, kirletmeye kalkmıştır. Muhtemelen biz dileriz ki onun hakkından biz gelelim ve millet gelsin ama biz gelmezsek Allah kafir yolu kanalıyla da bu işi gördürür.
 
Ama biz diyoruz ki özellikle bu coğrafyada vicdanını koruyan vicdanını satmamış nispeten hür kalmaya gayret eden doğulu batılı vicdanlara yöneticilere sesleniyoruz. Işte bakın oradan, Güney Afrika. Efendim bir brezilya. Efendim venezuella. Kolombiya, Küba, Ispanya, Irlanda, Norveç, Slovenya, Gerekirse Türkiye, öncülük etsin, Türkiye, Pakistan, Malezya, Endonezya, Katar, Iran. Bunlar en azından el ele verip bir Gazze barış harekatını gerçekleştirebilirler. Şu anda bu görünmektedir. Ve biz buna teşvik ediyoruz. Bunu teklif ediyoruz. Ve bunların aklına hitab ediyor, yok mu baba yiğitler? Yok mu üç beş baba yiğit? diyoruz.
 
Işte oradaki Kolombiya'nın başındaki veya Güney Afrika'dakilerin yaptığı kadar bile yapamayacak mı Islam dünyası? Nerede buranın yöneticileri, nerede sözde Müslüman yöneticiler, öyleyse başınıza düşeni, başınıza düşeni yapın. Hatta şunu diyoruz. Bakın kıbrıs barış harekatı şöyle böyle. Şöyle böyle, O bile yapıldı? Tarihe geçti. Biz de diyoruz ki, Hocan onu yaptı tarihe geçti. Sen diğerleriyle birleşerek işte şu anda on beş ülke en azından, Ğazze barış harekatı yap, tarihe geç. Ğazze, barış harekatı yap, tarihe geç. En azından orayı şu siyoni çeteden ve evanjelist destekten o eşkiyadan kurtarın. Şu yetimleri, şu kadınları, şu çocukları, yüzyıl mağdur edilen oradaki Ğazzeli hamaslı müslimleri kurtarın.
 
Yoklar içinde var olmaya çalışan o masum insanlara yeter bunca çile. Onlar evet bunca şarta rağmen bu zorluklara rağmen yine de vazgeçmiyorlar, direniyorlar, öyleyse biz de en azından onlara bu şekilde destek olalım, 'Ğazze barış harekatı yap, tarihe geç' diye biz bunu en yakınımızdan başlayarak tüm insanlara tüm liderlere bu teklifi bu daveti iletiyoruz.
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol