TEKNOFEST YETMEZ TEGVAFEST ELZEM

 

    Tekno, tekva, takva diye geçmiş doğrusu tegvadır. Teknofest günleri yaşanıyor. Hakikaten bu sadece şu dar alanda birkaç günlük olay değil. Yılların belki on yılların bir neticesi, semeresidir. Yani nedir? Allah'ın tabii ayetlerine yapılan yatırımın teknik ayetlerini okumak, ondan istifade etmek, nemalanmak için on yıllarca verilen gayretin semeresi görülüyor mu, görülmez olur mu? Allah'ın ayeti. Allah'ın ayetini okuyan ve gereğini yapan ondan istifade eder. Dünya da Allah'ındır ahirette, bugün de  yarın da Allah'ındır. İsteyen her ikisine de yatırım yapar, isteyen kısa vadeli anı kollar, isteyen daha fazlasıyla geleceğe yatırım yapar. Yani dengeli yapar. Hangisi kıymetliyse ona daha fazla, getirisi daha çok olana daha fazla yatırım yapar. Dengeli olan budur. 

 

   Bu anlamda bir taraftan tekno yani Allah'ın fiziki kimyevi, biyolojik ayetleri ve oradan imkanlanmak, diğer taraftan daha geleceğe dönük olan, geleceğe matuf olan  vicdani, akli, kalbi, imani boyut aşkın boyut takvalı olarak yatırım yapar. Takva; Allah'a karşı sorumlu ve saygılı olma bilinci ve şuuru ve ona göre davranmaktır. Yani hayvani kıstaslarla hemen alıp tüketmek, yemek, içmek bu  hayvani bir tarafıdır. Ama insani aşkın tarafı ise bu nereden geliyor? Nereye gidiyor? Netice nedir? Sebep nedir? Hikmet nedir? Ne getirir? Ne götürür? Önünü arkasını düşünerek, akıl ederek, vicdanı işleterek ve okuyup, okuduğu kitabi ayetlerle ölçüp, biçerek ona göre adam gibi davranmanın adıdır. Birisi daha basit. Öbürü daha ulvidir. Ayeti kerimede;  işte Resul aleyhisselam nebi aleyhisselam o avanesiyle, o yardımcılarıyla, ashabıyla birlikte geleceğe dönük bu aşkın okumaları yapıp oradan imkan elde etmek hem günü kurtarmak, daha da önemlisi geleceğe yatırım yapma çalışması başlattığı zaman o günün cahili otoritesi ve onun ayak takımı ona karşı bir tavır geliştirdiler. Allah olaya müdahale ederek görmediniz mi? Eğer o hidayet üzereyse, ya doğru oysa, doğru yol üzereyse  ve  sadece teknoyu değil takvayı iş edindiyse ve ona göre emrediyorsa, hem kendisi onu iş edinmiş, hem de insanları ona sevk ediyorsa,  bu ulviliğe, bu yüceliğe, bu asalete, bu geleceğe matuf çalışmalara sevk ediyorsa, olur mu onlara karşı bu tavır?Dolayısıyla burda Allah'ın olaya bir müdahalesi ve bir tercihi var. 

      

      Evet; Teknofest olacak. Teknik imkanlardan insanlar nemalanacak. Bu Allah'ın sağladığı bir imkandır ama bu imkanı veren Allah'a karşı sorumlu ve saygılı olunacak ki  hem bu imkanlar devam ettirilsin hem de hatta daha güzelleriyle, daha kalıcılarıyla, daha ebedileriyle, daha üstünleriyle muamele edilsin. Yoksa diğer türlü bir avuç, bir tutam ot için kendini heba, helak etmek olur.  Bu da insana yakışmaz. Mesela; şu anda seçim ortamındayız. Şöyle bir başlık olarak  Seçim, seküler manasız olmaz diyorum. Bakın seçimde seküler bütün vaatler hep ekonomik, günübirlik şeklindedir. Şu andaki hayatımızı rahatlatıcı aslında evet hayat rahatlasın buna hiç bir diyecek yok ama aslında o hayatı da boğan, daraltan o aşkın ayetler noktasındaki insanların veya emperyal güçlerin pervasızliği, haddizliğidir. Aslında o aşkın ayetlere riayetsizlik edilirse günü de kurtaramıyorsun, günde sıkıntılı, fitneli, kaotik oluyor. Halbuki o aşkın ayetleri de okursa ona göre Rabb'e saygıyı, takvayı sorumlu davranmayı öne çıkartırsa vicdanlı, akli davranmaya da dikkat ederse bu böyle olmaz. 

 

    Dolayısıyla diyoruz ki vaatler hep böyle olmasın. Bu çok basit Çok sıradan insan onuruna yakışmayan şeyler ve hep böyle bunlar. Tekno; kas gücüdür kas. O zaman Batı bunu yaşadı. Kısmen doğu da yaşıyor. Peki bu neyi getiriyor? Vicdan, akıl, iman onu kontrol ediyor. Vahiy onu kontrol ediyor. Eğer o olmazsa o kas gücü, teknolojik güç neye dönüşüyor? Kontrolsüz güce dönüşüyor. Kontrolsüz güç, freni olmayan yüklü bir aracı düşünün. O bir tehlike,  o bir felakettir. Daha büyüklerini, daha büyüklerini düşünün aynı örnek. 

 

   Dolayısıyla onun kontrolü  olan takvayı tek kanatlı değil muhakkak dengelemek lazım. Hatta takvaya daha öncelik vermek lazım. Ne dedik? Teknofest yetmez, Tekvafest elzem, şart. O daha şart. Üstelik biz böyle dengesiz yürürsek batının yüzyıl önceki durumuna geliriz. Biz de onlar gibi ne oluruz? dünyanın teröristine eşkiyasına dönüşürüz. Süper güçlere dönüşürüz ki;  o süper güçler ne yapıyor şu anda? Dünyadaki oluşturduğu savaşı, sıkıntıyı, ekonomik darboğazı düşünün. Tamamen dünyada kötü bir netice üretiyor. Onun için biz diyoruz ki Rabb'imiz bunları emrediyorsa bu boşuna, sıradan değildir.  Bunlara kulak verelim, dikkat edelim. Bir takva neşesini takva festivalini yaşayalım. İşte cuma bunun  bir günüdür, günlerinden birisidir.  

 

     Takva ile bilinçlenme, donanma ve onunla hayata dönme, hayatı onunla kuşanma çok boyutludur. Bireysel, içtimai, millet boyutu, devlet boyutu fakat daha da çok biz en bonus kısmı olan cemaat, toplu boyut veya devlet boyutunu öne çıkarmak zorundayız. Çünkü birey sınırlıdır, etkisi de sınırlıdır. Evet bireyi dikkate alacağız fakat bireyi de kuşatan ve bireyden oluşan milleti ve onların ortak teşekkülü devleti daha bir baz almak zorundayız.    

 

  Öyle ki şu anda bir toplum değerlendirmesi yapılırken, bir toplumun idaresi İslami ise o toplumun bireyleri toptan müslim kabul edilir. Ta ki bunu bozan durumlara kadar. Tersi ise gayrimüslim kabul edilir. Ta ki bireyler buna itiraz edene itiraz geliştirene ve bu konuda ayrıştığını şerh edene kadar. Dolayısıyla şerh önemli. Yani cemiyet yapısı, milletin umumi yapısı, devlet teşekkülü önemli Hatta şöyle dedik:  Mesela,  laik kurumlara bağımlı ibadet Rabb'e ulaşır mı? Veya şehitlik gibi canını ortaya koyma olayı? Rabb'ten bağımsızlaşmanın, O'na saygısızlığın veya O"nu yok saymanın, O'na kalkışmanın adı olan laik bir durumda şehitliğin güme gitmesi söz konusudur. O kadar fedakarlığın güme gitmesi söz konusudur. İşte burada milletin ve milletin ortak teşekkülü devletin önemi ortaya çıkıyor. Onun için diyoruz ki biz şu anda takva festler, takva neşesi yaşayabilmemiz için; nasıl şu anda teknolojik gelişimlerin önü açıldı? Bürokrasiye müdahale edildi. Böyle ya değil mi? Bürokrasik engeller kaldırıldı. Yasal engeller kaldırıldı? Aynı şekilde şu anda seçim atmosferinde bu vaatlerin yükseltilmesi lazım. Yani Teknofest'e giden Rabb'e saygılı, Rab'le barışık, gelecekle barışık, doğayla, tabiatla barışık bir hayat yaşamanın önündeki yasayla engeller, bürokratik engeller hatta demokratik engellerin kaldırılmasına dair öyle ya bir düşüncenin, bir vaadin ortaya konulması ve bunların düşüncenin de ötesinde uygulanması, buna dair tavır koyması, lafa değil icraata bakılması istenmelidir. Ekonomi adına bunlar söyleniyor. Evet. Güzel ama yetmez. Yetmez. Daha alası bu alanda da olmalıdır. Onun için diyoruz ki silaha, savaşa, yatırım yeter. Hem türevi anlamda hem mevzi anlamda İslam'a yatırım, geleceğe yatırım, takvaya yatırım, kitabi ayetlere yatırım yapılmalıdır  ve bunun önündeki yasal, anayasal bürokratik ve demokratik kaotik beşeri algıların öncelendiği, ilahi algıların adeta hiç edildiği, beşeri, heva, hevese, ilahi aşkın değerlerin heba edildiği bir anlayıştan kurtulmanın planları, projeleri ve icraati yapılmak ve bunların vaadi oluşturulmak durumundadır. İşte seçim budur, bunun seçimi yapılmalır. Yoksa kadına seçme hakkı verildi ama Allah'ı seçme hakkı kaldırıldı. Kadına seçme hakkı verildi bir ulufe bir aldatmaca olarak. Allah'ı seçme hakkı yok. Allah'ın seçilme hakkı yok haşa. Kim kaybeder? Allah mı kaybeder? Haşa. Biz kaybederiz. 

 

   Teknofest yetmez, Takvafest elzem diyerek bu düşünceleri sert ediyoruz.  Hem bu düşüncelerle donanıp bunu cemiyle bireysel hayatımıza aksettirmek hem de bunun bir ihtiyaç olduğunu, talep olduğunu,  teknolojik gelişmeden  çok çok daha mühim bir mesele olduğunu talepler oluşturuIarak, istekleri yükselterek, en azından öbür türlüsüne itirazı şerhi koyarak, ayrıştığımızı ifade ederek bunu bir şekilde kalbi ve dile, lisanımıza dökerek hatta icra yollarını açarak açtırtarak  talepleri yükselterek buradaki safımızı belirlemek, bilincimizi, takvamızı, Rabbe saygımızı ortaya koymak zorundayız. Takva budur. Rabb'e saygısızlık yapılıyorsa orada buna dur demek ve Rabb'e saygıyı, O'nun bayraktarlığını yaparak göstermemiz lazımdır.   

 

   Şu anda hayatın en önemli meselesi Rabb'imizin bizim önümüzü açarak, bize imkan sunarak bir imtihan alanı, bir başarı alanı açmış olmasıdır. Rabb'imiz bu yolda bize,  milletimize ve ülkemize böyle bir bilinçlenme, böyle bir temayül, böyle bir tekamül nasip eylesin ve bizi nice takva festivallerine ulaştırsın. Rabb'im bizi  onun en son doruk noktasında, cenneti alasında buluştursun inşallah.