SEÇİMSİZ, LİYAKATSİZ DEMOKRASİ

 

İslamda seçim var, liyakatsiz demokradi yok. Ancak biz hayatımızda daha çok liyakatsız seçimsiz demokrasiyle yüzyüzeyiz. Halbuki Hakkani halkk iradesi bir onurdur, ızzettir.

 

Ancak yanlış bir dünyada yaşadığımız için bir algı mühendisliği almış başını gitmektedir. Her şey neredeyse yalan, her şeyin altını eşelemeniz ve hakikati bulmanız lazım. Hatta yanlışın da yalanı var. Hem yanlış, hem yanlışı bile yalan sosuyla sunuyorlar. Ona da yanlışa da yalan karıştırıyor, zaten yanlış, birde yalan karıştırıyor. Mesela şu anda dillerinden düşürmedikleri demokrasi. Mesela ne demektir Demokrasi. Yani halkın yönetmesi. Tepeden binme yönetimler baktılar ki artık tutmuyor, bunu halk yemiyor. O zaman başka bir şey bulalım. Başka bir şey bulalım ama ipler yine bizim elimizde olsun. 

 

Mesela liyakat açısından bakalım. Denirya liyakatlı olması lazım. Ehil olması lazım. Peki krasi dediğimiz şu halkın yönetimine en ehil olan kimdir? Buyurun. Allahtır. Yaratandan daha ehil olabilir mi? Çünkü yönetimin bir ilahi tarafı vardır. Aşkın taraf bir de insanlarında götürebilecekleri taraflar vardır. Allah zaten insanların götürebilecekleri taraflarda hüküm koymuyor. Hükmü nerede koyuyor? Insanların başaramayacakları beceremeyecekleri ilahi statüdeki durumlarda Allah hüküm koyuyor. Peki bir demokrasi diyerek bu işe yani yönetime en layık olan Allah, devre dışı bırakılmış oluyor mu? Diyor ki halk yönetecek. Halk mı ehil? Allah mı ehil? Yaratılan mı ehil? Yaratan mı ehl? Bir defa kendileri de bu yanlış demokrasi bunu da tekrar yanıltıyorlar. Ne diyorlar? Halk bu işi yapamaz. Yetkiyi bize verin. Biz sizin yrinize yapalım. Ne diyor o zaman, Allah'ı haşa kendince devre dışı bıraktın? Madem bu işi halk yapacaktı. Bakın bu işte Ali Cambaz oyunu, bir oyun var. Yalan yanlış, oyun, tuzak. Allah'ı devre dışı bırakıyorlar. Hatta yasa koyuyorlar. Laiklik diyorlar. Allah karışmasın. Haşa. Onun yasasını yapıyor. Sen kimsin? Allah'ın mülküne Allah'ın kullarına Allah karışmasın. Sen kimsin, kim? Bu ne küstahlık? Bu liyakatin neresinde? Bunun hak hukuk neresinde? Hak mı, hukuk mu? Sen kalkıp bir yere kon. Oranın sahibini, malikini, devre dışı bırak. Bu sıradan beşeri hayatta bile olacak bir şey değil. Kaldı ki daha aşkın hayatta. Bu kadar saçmalık. 

 

Bir de ne yapıyor biliyor musun? Halk iradesi diyerek, halkı katıyoruz, demokrasi diyerek, halkın elinden, yine tekrar veriyormuş gibi yapıyor, alıyor. Ama halkı ne yapıyor? Suç ortağı yapıyor. Allah'ın yetkisini gasp ettiler. Kendilerince Allah müsaade etmezse gaspedemez de, Allah onları deniyor. Bir bakalım. Suç üstü yapacak. Getiriyor yönetimi halka veriyormuş gibi yapıyor, geri alıyor.  Yani işin bir de bu çirkin tarafı var. Dolayısıyla yani bu liyakatsız  kişiler tamamen sömürü sistemi, çıkar elde etmeye çalışan mafyatik haydut küresel şirket ve devletler Allah'ın yetkisine konuyor demokrasi diye, bakın demokrasi götürdükleri yerler, hatırlıyorsunuz değil mi? Demokrasi ne yapıyor oraya? Niçin? Halk iradesi için değil. Halk orada en azından kendi çapında iyi kötü birilerini seçmiş. Oraya gidiyor, demokrasi getiriyoruz diye. Halkın iyi kötü seçtiklerini alaşağı ediyor. Kendisi oraya konuyor. 

 

Yani drmokrasi bile zaten Ismen'de cismen'de yanlış liyakatsız ama orfakileri de alaşağı edip kendi yönetime vekil koyuyor. O demokrasiyi de oraya yerleşmek için kullanıyor. Kendine bir araç haline getiriyor.  Mesela emperyal yapı ortadoğu halkınca seçildimi ki, yönetimlere vekil atıyor, hep onların düdüğü ötüyor. Neresinden baksanız dökülüyor. Neresinden baksanız liyakatsizlik almış başını gidiyor. 

 

Liberal mesela liberal ekonomi diyor, serbest ekonomi diyor. Merkez bankalar bağımsız olsun diyor. Kimden bağımsız olsun? Oranın halkından bağımsız. Kime bağlı olsun? Onların küresel ağa babaları var, oraya bağlı olsun istiyor. Yani o halkın hükümetine bile bağlı olmayacak neredeyse bağımsız olacak ama batıya, Amerika'ya, o eğitim sistemine o liberal ekonomiye bağımlı olcak, dolayısıyla hem siyaseti böyle halktan alıyorlar çalıyorlar hem de ekonomiyi bu şekilde ekonomiyi de kendilerine açık hale geliyor. Istediği gibi orada devran düzen oynatacak, senin değerlerini alaşağı edecek, kendisi orada köşeyi dönecek. Böyle bir tuzak, siyasi olarak demokrasi, ekonomi olarak liberal ekonomi diye böylesine korkunç bir tuzak.

 

 En çok kullanılan insanların ağzından düşürmedikleri demokrasi. Evet böyle liyakatsiz bir demokrasi Islam'da yok. Böylesine serbest diye Allah'ın onlara verdiği rızkı kürevi sömürge odaklarına peşkeş çekmenin adı olan liberal ekonomi Islam'da yok. Islam'da adil paylaşımı, GIST dediğimiz adalet kokan bir iktisat söz konusu. Iktisat GIST en ince adaleti gözeten bir adil kazanım ve paylaşım. O ülke Rabbine saygılı, o doğaya saygılı, birbirlerine saygılı, geçmişi düşünen, geleceği gözeten bir sofistike ilahi bir fıtri bir ekonomi söz konusu.

 

Peki seçim seçim varmı. Hem demokrasi seçim var diye insanları aldatıyorlar. Islam'da seçim var halifeler bile seçimle olmuş. Ama burada seçim yok, bak onu söyleyeceğim. Seçim yok burada.

Ne yapıyor? Halka seçim yapıyoruz diyor. Allah'ın seçim hakkı var mı? Ayette Allah onu seçti der. Kimi mesela, bu Yahudi Tayfa diyor ki Ya Rab bize katından bir melik gönder. Allah daTalutu seçip gönderiyor melik olarak. Ondan sonra oraya itiraz ediyorlar. Yahudiler bunu yapıyorlar şu anda yaptıkları gibi daha o zaman da öyleydi. Şu anda yahudileşen topluluklar da, yahudileşen, onlar gibi davranan topluluklar da aynı. 

 

Allah'ı seçme yetkisi var mı şu anda bakın, seçme seçilme. Allah'ın bu sistemde, bu benzeri sistemlerde yönetici olarak en azından ilahi aşkın konularda hüküm sahibi olarak Allah'ı seçeceğiz diye biliyor muyuz? Hani seçme vardı? Bizim Allah'ı seçme hakkımız var mı? Yok. Allah'ın seçilme hakkı var mı? Yok. Allah'ın birilerini seçme hakkı var mı? Yani aynı Talutta olduğu gibi ben şu vasıflarda birini seçiyorum. O başınızda dursun veya şu vasıftakiler olsun şunlar olmasın demek Allah'ın seçmesidir. O dikkate alınıyor mu? Peki bu konuda en ehil olan en yetkili olan, en hak sahibi olan Allah'ın seçme ve seçilme hakkı var mı demokraside? Peki o zaman bu neye yarar? Hani seçme seçilme hakkı? Peki  ben ilahi hükümlere göre Allah'ın hüküm verdiği noktalarda ona göre davranacağım. Allah'ın serbest bıraktığı noktalarda da istişareyle ehil kişilerle uzmanıyla işi götüreceğim desek benim bu toplumda bu şartlarda parti kurup seçilme hakkım var mı? Yok. Benim böyle birini seçme hakkım mı var mı? Yok. Çünkü alternatif yok, parti kurulamıyor. Allah'ın seçme ve seçilme hakkı gitti. E benim halk olarak seçme seçilme hakkım gitti. Ne kaldı? Şeytani bir oyun kaldı. Koskoca bin yanlış ve yalan kaldı. Bir büyü kaldı. 

 

Öyle bir büyülüyorlar ki. Demokrasi deyince hatta bizim mahallenin insanları bile, Hacılar hocalar bile, Cemaatlerin bir kısmı bile onu kutsuyor. Sakız gibi ağzından düşürmüyor. Zikrediyor zikir zikir. Halbuki zikir olan Allah ve onun mekeresi, onun sistemi, onun seçme hakkı, onun seçilme hakkı, bu da Islam'dır. Bunu zikretmemiz gerekirken sürekli bakın insanların ağzından bu kelimeler düşmüyor. Dolayısıyla bunlar Allah'ı değil de bu ideolojileri zikrediyorlar. O ibadeti yapıyorlar. Ona tapınıyorlar. Hem de gavlen sadece konuşmak değil, fiilen de fiili ibadet yapıyorlar Allah'tan başkasına. 

 

Gördük değil mi, matematiksel olarak her şey ortaya çıktı. Her şey çok net ayan beyan. Öyleyse Islam'da seçim var. Liyakatsiz demokrasi yok. Yaşasın hakkani halk iradesi. Haktani, hakkı gözeten, haktan yana, hukuktan yana ve halkın hakkını gözeten halk iradesi. Halk ta ilahi konularda Allah'ı işaret eder. Saygı içinde, var mı daha alası? Olamaz. Ama bu kadrini kıymetini bilene. Bilmeyen, bilmeyenin burnu pislikten çıkmaz. Klavuzu karga olanın ... maalesef. 

 

Şu anda bu vaziyetteyiz. Bu durumlar nereden başımıza geldi? Bu yapıp ettiklerimizden veya birilerinin yapıp ettiklerinden,  Allah kimseye zulmetmez. Hatta Allah onları zulümattan nura çıkartır. Aydınlığa çıkartır. Kitap bunun için, Rasûl bunun için, din bunun için, düzen bunun için Allah'ın bize vaazı bunun için. 

 

Hülasa biz dönüp dolaşıp diyoruz ki Islamda seçim var, liyakatsiz demokrasi yok. Şu anda ise liyakatsız, seçimsiz, bir demokrasi hülyası ve sihirbazlığı, büyüsü söz konusu. Tamamen yalan yanlış. Asla bunlara itibar etmeden gözümüzü açmamız lazım. Yoksa biz gözümüzü açana kadar dünyamızı da ahiretimizi de çalarlar. Çalıyorlar. Bu dünya böyle bi dünya? Allah bizi bunlara karşı uyandırıyor. Ayık olun, hakkınıza hukukunuza sahip çıkın. Yaşasın Hakkani halk iradesi.

 

Rabbii Dr Mars