İLÂHİ HAKEMLİK , İSLAM BARIŞ GÜCÜ
 
Suçlunun güçlü olduğu, güçlünün hakim olduğu ve o hakim,güçlü , suçlununda hakem olduğu bir dünyada ne beklenir? Yani onların hakem olmaması lazımdır. Hem suçlu ve hem güçlü, güçlüden yana vede hâkim, topluma hâkim.Bütün bunlar zaten hag gasbıdır, yetmezmiş gibi birde hakemlik yapıyor. İşte o beşli çetenin nihayetinde içlerinden birisi bile ve buda şuna benziyor yani kendi aralarında sokak kavgası veya senin mahallen,benim mahallem, senin mıntıkan benim mıntıkam dahil olma gibi. Haydutların,mafyaların savaşı vardırya o sınırlarda bazen hudutsuzlaşırlarsa birbirlerine karşı çok üst perdeden yaparız ederiz, kırarız dökeriz kavgası yaparlar ama kapalı kapılar ardında birbirlerine karşı kınama bile yapmazlar.

Şu anda bakın RUSYA' nın UKRAYNA'ya saldırısına kınama bile yapılmadı, yapamadılar. Bu nasıl dünyanın huzurunu, barışını sağlayacak bir şey olabilir? Bu mümkün değil, bu bırakın yarını âhireti kazandırması bu günü bile kurtaracak bir sistem değil. Bu patır patır, çatır çatır dökülüyor. Yani bu kontrolsüz güç bunların eline geçince o güç dünyanın felaketini getirir, getiriyorda zaten. Bu günü kaybettirir, yarını zaten kaybettirir. Bu hadsizlere bırakılamaz. Bu dünya,  mülk kimin? Mesela uzaya gidiliyor, sen uzaya gittin diye uzay senin mi oluyor? Gittiğin yer kimin, yani bu dünya kimin? Yaradan kim? Yaşatan kim? O'ndan izin aldınmı? O' nun kontrolünde,  O' nun kaydettiği bir şekilde bir tavır, hareketmi ortaya koyuyorsun? Yoksa haydutca bir durummu bu?

Bu hag, yetki özellikle hakemlik yetkisi âhirette isteseler de istemeseler de Allah'ındır zaten, ehil de O. Bu dünyada da bunu tesis ederlerse bu sadece mü'minlerin değil kâfirlerin dahi hayrına olur. Şu anda bakın burda Rusya da olsa Ukrayna da olsa, Amerika da olsa hepsinin Rabbi Allah' tir. Hepsinden daha çok onların faydasına iş görecek olan da Allah'dır ve O' adaletten asla şaşmayacak olandır. Hag olan hakem olan Allah'tır. Yani onlarında kabul etsinler veya etmesinler Rabbi Allah' tir.Hani bazı âsi çocuklar vardır. Kabul etsinler veya etmesinler anneleri babaları bellidir. O onu bir şekilde kuşatır. Ama bu yaratıcının kuşatmasına benzemez, yaratıcının gözetmesine hiç benzemez.O apayrıdır. Şu andaki bütün kâfirlere Allah'ın yasaları onların hayrına olsun diyedir. Şu dünyada fitne fesat olmasın, zarar ziyan olmasın, birbirlerine girmesinler, birbirlerini kırmasınlar, Allah' in yarattığı bu düzeni bozmasınlar. Bu rızkı bu nimeti çarçur etmesinler, âdil bir şekilde paylaşsınlar. O birilerinin elinde, zenginlerin arasında tekelleşmesin,  devlet sırf onların elinde olmasın, hüküm, hakemlik sırf onların elinde olmasın diyedir.

Hakemlik Allah'a aittir. İnsanlara verilirse diyelim ki herşey koktu hakemlikte kokarsa o zaman tuzda kokar misali. Oysa hakemlik hag olan Allah a verilirse hakem olaya müdahil olur ve adalet tesis edilir. Dolayısıyla şu anda bu Rusya ve Ukrayna olayında  bile Avrupanın kendi içindeki mücadelesinde bile aslında şunu hep dillendirmek lazım.  Allah ın hakemliğine gelin. Zaten bunun dışında hiçbir şey de birleşemezsiniz. Şu anda bakın bunlar kapitalist, komünist, materyalist, dünyaperest, hristiyan dünya diyelim. Bunlar kendi içlerinde savaşırlar. Bütün insanlığı tek elden bir araya getirmek Allah'ın  ipi dışında mümkün değildir. Yani bu tek bu şekilde olabilir. Kabul etsinler veya etmesinler başka alternatifi yoktur. Kabul  edilsede edilmesede yaratıcı O, yaşatıcı O, eninde sonunda O' na dönülecek. Hiç olmazsa bu noktalarda muhalefete, ihtilafa düştükleri noktada böyle bir anlayış gerçekleştirilebilirse herkesin hayrına olur.

Bakın şu anda ne deniyor herkes işte BM( Birleşmiş milletler) ye bakıyor. Şuna bakıyor, buna bakıyor. Aslında bu gibi durumlarda insanların Allah a bakacak bir hallerinin olması gerekir. Hani denizde boğulurken Allah a bakıyorya bu durumlarda da bilsinlerki Allahtan başka çareleri yok. Allah ı düşünsünler. Hatta Ukrayna ve Rusya arasında bir İslam Gücü oluşturulmalıdır. Hani hep Barış Gücü bilmem ne derlerya barış demek zaten İslam demektir.İslama karşı olan şey barış olamaz,  barış tesis edemez. Ancak kendi çıkarını, kendi hegomanyasını tesis eder. O da çok geçmeden zulüm doğurur, başka bir savaş doğurur. Böylelikle savaş savaşı doğurur. Yani barış zannedersin savaş çıkar. Halbuki bu gibi durumlar Allah a teslim edilmelidir. İslam olmasalar bile en azından aralarında Allah ı hakem tayin etmelidirler. Dolayısıyla Allah ın yasalarını öne çıkarmalıdırlar. Oluşturulacaksa böyle bir barış gücü,  İslam gücü oluşturulmalıdır. Başka türlüsü barış olamaz. İslam zaten selam, barış demektir. Dolayısıyla  bu tür güç  böyle durumlarda devreye girebilir. BM ( Birleşmiş Milletler) bitmiştir. Zaten doğerken bitmiştir, ölü doğmuştur, katil doğmuştur. Sözde barış yerine ama savaş üzerine katil olarak doğmuştur. Burdan müsbet birşey beklenemez. Bekleyenler yanılır, aldanır, avucunu yalarlar. Bakın, bırakın geleceği ki aslolan odur şu dünyada bile buna kilitlenilmesi lazımdır. İnsanları Allah a bırakın. Musa'nın (a.s.) söylediği gibi. Batıya da, Kuzeye de, Rusyaya da, Amerikaya da  Avrupaya da mesaj olsun. Gene onlarda az çok tanrı inancı var iyi kötü v.s.hiç olmazsa yani insanları Rabblerine bırakın. Onlara hegomanya, dikta, darbe, zorba oluşturmayın. Bu hakkınız değil. Bu şekilde aslında kendi cürümünüzüde artırıyorsunuz. Yazıktır, günahtır.

Şu anda bakın basit insan aklı bile Putine burda ne geziyorsun diyor. Ordaki halk, vatandaş, kadın yani çünkü bu hagga aykırı birşey. Bütün vicdanlar az çok bunu söyler. Bu vicdanı geliştirerek bunu İslama taşımak hakikaten bu tür şeyleri bile fırsata dönüştüşmek Allah' in hakemliğine ve İslam gücünün tesisine inandırmak lazım.Buna mecburuz yani başka çaremiz yok. Sen Allah a  inan  inanma, ahirete inan inanma yani orası gelecek ve sen Kendi ektiğini biçeceksin. Ama şu andada buna muhtaçsın, mecbursun. Başka çaren yok. Çünkü yani ilâhi yasalar yoksa neye göre davranılacak? Hag ilâhi yasa olmadan birşeylerin olması mümkün değildir. Ama o olursa hiç olmazsa ona  boyun eğilir. İnsanlar âhireti yoksa bile bu günü düşünür, ona göre davranarak en azından bir ümitle yaşarlar ve bu biz inananları da korur.