SANATÇI DEĞİL SOYTARI

Toplumda bazı dokunulmazlıklar vardır. Dokunulmaz alanlar vardır. Işte mesela muhabir dokunulmazlığı. Ben oradan yürüyerek Rabbii haber dedim. Aslında o dokunulmazlık veya haberci dokunulmazlığı veya kürsü dokunulmazlığı nereden geliyor biliyor musunuz? Aslında Resullerin dokunulmazlığı, Resuller, Nebiler değil mi? Bir Gur'an kürsüsü, kursu diye daha sonra değişmiş, veya Rab'den haber veriyorlar. Haberci, elçi dokunulmazlığı. Onun masumiyeti vardır Elçiye zeval olmaz. Ama şu anda bu tersi yerde kullanılmakta. Yani kötü amaçlar için. Bir taraftan da sanat da önemli. Bir haberci veya kürsü dokunulmazlığı yanında. Sanatçı dokunulmazlığı. Sanat da öyle. 

Allah'ın kürsüsü, Allah'ın egemenliği, Ayetel Kürsi deriz ya, o aslında Allah'ın egemenliğinin suresidir, ayetidir. Allah'ın egemeninin  dokunulmazlığı üzeredir. Ama şu anda Allah'ın dokunulmazlığı diye bir konu var mı? Haşa. Haşa, haşa Kimlerin var? Ipsizler, sapsızlar kürsü dokunulmazlığı kullanıyorlar. Kalem dokunulmazlığı, fikir dokunulmazlığı, akademik dokunulmazlık, dokunma. Hepsi suistimal. Bunlara bir dur diyebilme zamanı. Gelmiş ve geçiyor. Aslında resullerin bu yaptığı bu yapıcı bir muhalefet. Halifelik de o muhalefet. Allah'a muhalefete muhalefet. Bugün kısaca  mesela sanatçı, sanat diye her şeyi zırvalıyorlar. Sanat aslında asıl sanat, Allah'ın sanatıdır. Bir baktığın zaman. Öbürleri taklittir. En iyi sanat bile insanların yaptıkları Allah'ın yaptığının bir tekrarı benzetmesi ve Allah'ın verdiği imkanlarla, Allah'ın verdiği yeteneklerle, öyle mi öyle? Çünkü  Sun'ı de oradan geliyor. Suni yapılan sanat. Aslında bundan daha önemlisi Allah'ın sanatı var. Allah'ın yaratması var, halkı var. Halk oradan geliyor. Ahlak oradan geliyor. Ahlak yaratılış prensipleri. Halk yaratılmış toplumun adı. Yaratma var. Yaratmadan da  daha üstünü öncesiz ilk yaratmak halk bedi^ var. Ondan daha üstünü. Allah  insanı yarattı. Insan benzerleri yaratıyor. Benzer yaratıyor tekrar. Hatta bu kemik un ufak olduktan sonra bunu kim diriltecek?  Onun evvelini yapan, ilkini yaratan diriltecek. Çünkü onu tekrar ediyor. Bedi^ se ilk başlangıç örneği yok. Bunlar Allah'a ait dediği. Sıfırdan. Öyle mi? Birçok şey sıfırı var ya. Hepsinin sıfırı var. Önce o işte dediğini Allah'ın örneksiz yaratması ve sıfır tasarım tasavvurla. Sonra onu çoğaltması. Allah'ın sanatına çizik. Mesela şu anda  cinsel  sapkınlar. Allah erkek dişi diye yaratmış. Sen mesela bir tane dandik bir sanat yapıyor. Ona bir çizik atsalar sayha kopuyor. Sanat dokunulmazlığı falan. O sanat falan. Allah erkek kadın yaratmış. Allah onu  imzasını atmış. Sen o sanata nasıl dokunuyorsun? He? Bir de böyle bak. Öyle mi?  Allah'ın erkek dişi, özel yaratmasına insan, hayvan, bitki  sen bunlara nasıl müdahale ediyorsun? Bu Allah'ın en basit haliyle Allah'ın sanatı Allah döktürmüş. Sen onu nasıl bozuyorsun? Nasıl dokunuyorsun ona? Hani sanatçının sanatına saygın? Hani Allah'ın sanatına saygı? Yani Aferin. Vur ötekini. Böyle artık neresinden tutsan elinde kalır. Ama sanki bunlar böyle haklıymış gibi, Hakk batılmış gibi üstüne yürünüyor. Büyü yapılıyor. Sihir yapılıyor o sihirle insanlar esirdir. Şu anda sanat adına bakın. Zırvalıyorlar. Birçok şey. Bu bunlar sanatçı değil. Şimdi bunlar, sanatçı değil. Sosyal asalak, asalak soytarı.Hani yine Allah'ın sanatına benzeterek güzel bir şeyler yaparsın. Allah'ın verdiği imkanları kullanırsın. Bu Allah'ın yaptığıyla kıyas edilmez de. Ama mütevazice eyvallah. Değil mi? Allah bedeni yaratmış bir ayet biyolojik ayet. Sen oraya dokunuşlar yaparsın. Hastalandığın zaman tedavi edersin. Bu sanat, tıp sanatı. Başka sanatlar. Bir fiziki sanatlar. Kimyevi? Allah'ın ayetleri? Allah'ın verdiği imkanla akılla başka bir ayetle bir şey yapıyorsun Onu insanlar bozuyor. Bozduğu yerde de tamir ediyorsun. Sanat bu. Ama öbürü ne? Bir de insanların  mesela müstehcen, mahrem saydığı, hafif meşreb saydığı, dokunmadığı alanlar. Aklı çocuk ayrı. Hayvan ayrı. Hayvan affedersin açıkta da bazen cins şey çiftleşme yapar. Eee çocukta bazen şey cıbıldak gezer. O çocuk, o hayvan, yani olabilir. Makul karşılarsın.

 

Ama büyük büyük insanlar. Bir de bunu sanat adına yapıyor. Bu sanat değil ki. O toplum onu müstehcen veya mahrem diye o alana girmiyor Sen hayvan gibi veya aklı ermez çocuk gibi oraya girerek, birde ona sanat diyerek.O yumuşak karındır. Yani toplumun yumuşak karnıdır. Bunlar aslında asalak asalak. O yumuşak karna bir tane parazit yerleşir oradan beslenir. Sen sanat yapmıyorsun. Sen bir taş üstüne taş koymuyorsun. Sen beş para etmezsin. Ama insanların tenezzül etmediği, izzete, onuruna dokunur diye dokunmadığı noktalara, den şeyler gibi affedersin çakal, itler gibi it sürüsü gibi oraya dalıyorsun. O müstehcen alanlara, onu ne zannediyorsun? Sanat, sanatkar bu mu? Bu sanat değil ki bu. Sanat bir üst düzey bir şeydir. Bu alçaklık, zelillik, alçaklık ve insanların ağzına almaya ictinab ettiği  yani hafif meşreb addettiği konular. Belden aşağı konular. Adam oradan bir sürü laf üretiyor. Sanat. Lan bu sanat değil ya. Bu milletin tenezzül etmediği, ictinab ettiği böyle rezerv alanlar, dokunmadığı alanlar. Sen bu alanlara girerek işte komiklik, laf ebeliği yapıyor, hokkabaz, köçeklik yapıyorsun, millet te sana gülüyor. Ne sanıyorsun bu sanat mı? Bir de çuvalla para götürüyorsun. Bu tam bir sosyal asalaklık. Toplumun rezerv alanından malı götürmek, istismar hatta süistimal. Bu aslında yetim hakkı, kul hakkı. Toplumun ezilmişlerinin hakkı. Sanatçılık değil soytarılık...