RABBİİ
Rabbii Haber

Mali tuğyan

Mali Tuğyan

Mali tuğyanilik (mal konusundaki azgınlık taşkınlık) ve çare Hakk gıstas, ölçüden bahsediyoruz. Yaratıcı Allah, herkese kurda kuşa dair yetecek kadar bir rızk veriyor. Ancak bazı açgözlüler başkalarının rızkına da musallat olduğu için birileri aç kalıyor, fakir kalıyor hatta açlıktan ölenler bile dünyada var. Ciddi oranda da açlıktan ölen Afrika olsun veya başka yerlerde. Peki Allah bunlara hem de karşılıksız bunca rızk vermişken bunun sebebi ne?

Bazı açgözlüler, mali tuğyanilik yapanlar. Yani mal açısından, rızk açısından tuğyanilik yapıp, taşkınlık yapıp, müsriflik yapıp ve 'bahis' diye geçer yani hırsızlık adeta başkalarının mallarının değerini düşürerek. Kriz kaos fitne oluşturarak başkalarının ekonomisinde hasar oluşturan tipler, devletler, şirketler insanlığı bu hale getiriyor. Peki burda ana ölçü nedir? Şuara suresi 181-182-183. Kiloyu tam yapın, kiloda eğrilik yapanlardan olmayın. Önce karşıdakinin hakkını verirken, verdiği miktarda azaltma yapmayacaksın, kiloyu tam yapacaksın. Hem bu küçük ölçekte böyle, asgari ölçekte hem de azami ölçekte. Şuanda hakikaten bir alışveriş, ticaret şu bu bişey olduğu zaman ne oluyor? Güçlü olan sürekli onun lehine anlaşmalar veya onun lehine neticeler. Bakın şuanda bir virüs olayı var bu olayda bile hemen dünya bankası diyor ki, biz kredi vereceğiz birçok ülkeye. Peki krediyi nasıl veriyor? Korkunç faizlerle veriyor. Kendi parası değerini koruyor hatta değerleniyor Yetmedi bir de onun üstüne faiz koyuyor. Halbuki muhatabının parası değer kaybediyor. Niye kaybediyor? Çünkü onun ekonomisine müdahale ediliyor. Özellikle insanların mallarını değerinin altına düşürmeyin deniyor. Yeryüzünde fesat ve kargaşa çıkartarak onların mallarını değeri altından almaya kalkmayın. Peki bu yani küçük ölçekte belki esnaf arasında, birileri arasında işte faiz üzerinden veya başka türlü haksız bir şekilde yürütülen ilişkiler küçük ölçekte. Daha önemlisi büyük ölçekte olan. Büyük ölçekte ne oluyor? Aynen biraz önce söylediğim gibi küresel şirket, devlet, dünya bankası olsun veya başka türlü. İşte Amerikası, Çini, Rusyası vesayir diğer ülkelere kredi veriyor. Kredi verirken zaten faiziyle alıyor. Belki de kendisi oluşturuyor sorunu. İşte bakın şuanda virüsü kim çıkardı Çin çıkardı, Avrupa büyüttü, Amerika büyüttü veya bunlar da çıkmasına sebep oldu. Peki burda hiç suçu ve kabahati olmayan orta ölçekli veya küçük ölçekli ülkeler burda zarar ediyor. Ekonomileri zarar ediyor. Onlara kredi veriyorlar. Verirken faiziyle veriyolar. Diyelim 3 dolar verdi alıyor 5 dolar. Alacağı zaman zaten doların fiyatı yükselmiş oluyor. 3 dolar yerine diyelim ki 30 lira verecekti vatandaş. Kendi parasının değeri de düştüğü için elindeki 30 lira onu karşılamıyor belki. Yani zaten 3 dolar yerine 5 dolar arttı mı? Bir de 3 doların karşılığı bile 30 TL olmaktan çıkıyor 100 Tl oluyor. İki türlü zarar. Hem krediyi veren, faizi uygulayanın kendi parasını bir şekilde değerlendiriyor. Öbürünün parası da onun yapıp ettikleri yüzünden, değer kaybediyor. O ülkede oluşturduğu kaos, kriz, fitne, fesat yüzünden. Orda kargaşa çıkartıyor. Birçok ülkede ayaklanma çıkartıyor, halkı tahrik ediyor. İşte oradaki azınlıkları kaşıyor, onları ayaklandırıyor. Darbe yaptırıyor, savaş çıkartıyor. O ülkenin yönetimine müdahale ediyor bir şekilde güçlü olduğu için. Öbürü o kadar güçlü değil. O güçlü olsaydı öbürüne öyle yapacak mıydı? Hayır. Onun öyle bir derdi yok, kafasında öyle bir şey yok. Ama malesef bu emperyal güçler, süper güçler Amerika dahil siyonizm dahil dünya bankalarını, merkez bankalarını ve dünya sermayesini yöneten bi şekilde faizci sistemler çoğala çoğala, büyüye büyüye adeta dünya sermayesini tekelleştiriyor. Belli aileler özellikle yahudi aileler bunu işleterek dünya çapında bir tefecilik sistemi kuruyor. Dünya çapında bir faizcilik, dünya çapında kendi paralarını değerlendirip başkalarının paralarının değerini düşürüp dolayısıyla onların mallarının paralarının değerini düşürüyor. Daha değeri altında alıyor. Böylesine bir çark, emperyalist sömürü çarkı kurulmuş. Peki ayak üstünde durmaya çalışan o halklar o küçük devletler, devletleşmeye çalışan halklar veya güçlenmeye çalışan topluluklar sürekli onların üzerine böyle bir tahakküm veya onların önüne adeta mayın tarlası döşüyorlar önde gidenler, fesatçı, fitne çıkartanlar. peki diğer topluluklar iktidar oldukları zaman. Bir zaman sonra bir şekilde herşeye rağmen güçleniyor diyelim zayıflar, Allah ellerinden tutuyor bir şekilde, onlar böyle yapmıyor, böyle yapmadıkları için hırsız, arsız, yolsuz adeta güçlüymüş gibi görünüyor sürekli. Yani haklının değil güçlünün dediği oluyor. Böylesine bir yanlış sistem malesef yürüyor. Ve Hakktan hukuktan yana olanlar malesef eziliyorlar. Şu da bilinmeli ki, mülkün Rabbi Allahtan izinsiz butür sahiplenmeler aslında gasp ve yağmadır, mali tuğyandır.

Fakat şunu bilelim ki kısa vadede böyle ancak, bu durum ebedi sürmeyecek ve uzun vadede kazın ayağı değişecektir. Uzun vadede her şey ters yüz olup aslına dönecektir. O hesaplar kitaplar tekrar görülecek, karanlık zulümat bitecek, aydınlık günler gelecek, ak koyun kara koyun meydana çıkacaktır. Haklar fazlasıyla iade edilecektir. Bu neden şimdiden olmasın.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol