RABBİİ
Rabbii Haber

Laik eğitim ateist

LAİK EĞİTİM ATEİST ÜRETİR
 
Laikçi eğitim ateist yetiştiriyor. Maalesef öyle sıkıntılı dönemler yaşıyoruz ki; evlatlar aileleri ile anne babalarıyla, ülke vatandaşları ülkesiyle, gruplar birbirleri ile âdeta ciddi bir çatışmaya girmiş durumda. Hatta cinsler kendi cinsellikleri ile, kadınlar kadınlığı ile, gençler çocukluğu ile korkunç bir savaşın içine sokulmuşlar. Bu aslında ne demek? Barış sızlik yani İslamsızlık. Onun için bu başlığı attım. Şu âleme düzen veren Allah'ı yok sayan, O'nun kitabını görmemezlikten gelen, resullerini kâle almayan bir anlayışta, yani Allah'ı yok sayarak kendi başına azgınca, taşkınca bir düzen tutturacağım diyen bir anlayışın, bir ideolojinin esiri durumunda gençlerimiz. Bir zihniyet Kürt gencini dağa kaldırıyor, öbür Zihniyet... aynıdır aslında. İkisi de laikçi dir. Hatta demediler mi? Komşumuz da laikçi bir PKK devleti olsun anlaşırız diyen laikçi beyaz Türk tayfa başlarını kaldırmadı mı? Ara ara. Hatta en büyük idealleri bu da Allah'tan korkmuyor, kulundan biraz ama artık kulundan da utanmaz oldu. Arsızlaştı, hayasızlaştı.
 
 
 
 Bu zihniyet işte asırlardır yüz yıldır, iki yüz yıldır, hatta üç yüz yıldır. Osmanlı'nın son döneminde başlayan Batıcı, İslam düşmanı, barış düşmanı, anarşist, eşkiya vâri anlayışlar. Kurtuluş savaşında da bunlardan kurtulamadık. Gizli veya dayatmalarla bunu bir şekilde kabullendirdiler. Bu neyimiz olur bizim? Fransız malı, İngiliz malı, şimdide Amerikan malı. Bunu empoze ettiler. Şu Batı standartlarına, Amerika Avrupa standartlarına dediler. O gün ne dediler? Böyle yapın böyle gelişirsiniz hadi oradan. Sen ne bilirsin? Kaç birey yarattın, kaç hücre yarattın da sen bununla insanlara gelecek vaad ediyorsun? Ama o, Allah'ı yok sayıp sömürü düzeni kuracak. Çünkü sömürü düzenini kim bozar? Allah ve O'nun dinine tabi kulları. Kral çıplak kim der? Hakkı, hakikati kim savunur, kim dillendirir? Allah ve onun dini İslam. Bunu istemediler.
 
 
Yani suçlarını kimse görsün, bilsin, anlasın, istemediler. Sömürecek. Onun için materyalist bir eğitim, materyalist bir anlayış, laikçi bir anlayış, Allah'ı, aklı, fikri, vicdanı, iz'anı, insafı, ilmi yok sayan, her birini bilimsellik, flimsellik birçok şeylerle, türedi anlayışlarla şu ideoloji, bu ideoloji insanların kafasını karıştırıp onları soymaya kalktılar. Hani şu vardır ya alavere dalavere, insanları soymaya kalkan soyguncular küçük çaplı ama bunlar büyük çap lı. Bunların muallimi şeytan, bunların muallimi İblis. Oradan öğrendiler, bütün dünyaya bu hileyi hâkim kılmaya çalıştılar. Bunlar şeytanın uşağı ve uşakların yerli işbirlikçileri. Ve onların dayattığı eğitim sistemi, onların sayyadtığı bir yönetim sistemi. Bu da maalesef gençleri bu hale getirdi. Ondan sonra biz de dövünüyoruz. Eyvah! Çocuğumuza sahip çıkamadık, neslimize sahip çıkamadık. Sonra birbirlerini suçlar hale geldiler. Hayır, evet, elbette bizim de suçumuz var. Olmaz olur mu? Ama asıl suçluyu görmezden gelirsek, doğru teşhisi yapamazsak, doğru tedaviyi yapamayız. Bunun asıl sebebi laikçi, jakoben, batıcı bir eğitim ve yönetim sistemidir. Buradan derhal kurtulunmadıkça bu nesil ateist olmaya, deist olmaya, Leninist olmaya, Kemalist olmaya, kapitalist olmaya, komünist olmaya, faşist olmaya devam edecektir. Üstelik bir sarhoşlukla. Sarhoş neye uğradığının farkına varır mı? Yukarıdan düşen birisi, âdeta hani düşerken ki uçma hissi. Arada  bir kaç saniyelik uçuyor. Ama saniyeler, saliseler sonra güm. İşte gençlik bunu yaşıyor. Ülkeler bunu yaşıyor. Bu sarhoşluğun düşerken ki o uçma hissi ama çok kötü toslayacak.
 
 
Ne nesilleri, ne ülkeyi, ne geleceğimizi böyle bırakamayız. Buna itirazlarımızı yükseltmemiz lazım. Bu bir oyun, tuzak. Birileri sömürüyor bu şekilde insanları sömürüyor. Afrika'yı, kıtaları, Amerika'yı, Avrupa'yı, Asya'yı sömürüyor. Bizim cahil gençler de dönmüş Batı'ya özenti. Hırsıza özenti olur mu? Ama özenti var niye? Çünkü vicdan gitti, akıl gitti, iz'an gitti,  İslam gitti. Laikçi  materyalist, bir eğitimle. Hırsıza bile o köşe dönmece. Ona gidelim. Bakın.  Bunun geleceği var mı? Bunun bir faturası, bedeli var. Onu düşünmüyor. Bu akla, ahlaka sığar mı? Yok, onun umurunda değil ki. O da gidip onun gibi köşe dönecek, zengin olacak. İyi de geçtik ahireti uzun vâdeli iz'an, insaf, ilim, akıl yok. Bunda bir matematikte yok. Niye? Çünkü sömürü sisteminde, sömürülenleri kim semihtir sömürenlerin? sömürülenler. Sen olmayınca o da yok. Yani senin, onun gibi olman bir ütopya. Yani sen alttasın sömürülüyorsun çekildiğin zaman o da düşecek. Hepiniz birbirinizin üstüne düşeceksiniz. Yani bunun bir matematiği de yok. Ama eğitimli, üniversiteli, mühendis, bilmem ne adam bunu düşünemeyecek evsaf ta niye? Çünkü sadece o öbürünün eğitimini aldı, bunun eğitimini almadı. Zerre düşünmedi de. Aklını hiç kullanmadı. Aklını bu sistemin ağababalarına kiraya verdi, aklını kullanmadı. Allah kullan dedi, kullanmadı. Şu anda bunun için çok bir eğitime gerek yok. Basit bir akıl bunu akıl eder. Sömürülenler olmayınca Afrika, Asya sömürülmeyince, Güney Amerika sömürülmeyince,  Amerika olmaz, Afrika sömürülmeyince Avrupa olmaz. Şu anda bakın Fransa'nın bile sömürüsüne biraz dokunur gibi olundu. Nasıl? Ne yapıyor? Çıldırıyor. Çünkü bütün şeyler gidecek. Peki bu teknoloji asıl o savaş teknolojilerin döküntüleri. Asıl böyle kandırıyor? Kandıramıyorsa bu defa görmüyor musunuz? Önceden Fransa, İngiltere şimdi Amerika zorla geliyor, ülkeyi işgal ediyor.
 
 
Benim paramı kullanmayacak mısın? O zaman ben işgal ediyorum, benim paramı kullan. Niye? ben sömüreyim seni. Benim malımı kullan, benim silahımı al. Sonra, sen üretme. Bana tabii ol. Ekonominle  istediğim gibi oynayayım. Savaşta seni istediğim gibi köleleştireyim. Sen Türkiye;  benim kontrolümden çıkıyor musun? O zaman Beyaz Kürtler'i kullanırım. Beyaz Türk gitti, laikçi Türk gitti, laikçi Kürt geldi. Bak onlar birbirlerine destek oluyorlar. Çünkü biliyorlar aynı taşeron onların ki, işbirlikçi, ağababaları aynı, birbirlerine göz kırpıyorlar. 
 
 
Dolayısıyla akıllanmamız lazım. Bu sisteme dur dememiz lazım. Bu şeytani mekereye, tuzağa dur dememiz lazım. Yoksa nesil elimizden kayıyor, ülke elimizden kayıyor. Daha önemlisi gelecek elimizden kayıyor. Rahman;  Rahman sûresinde hadsiz hesapsız veren, yani müşriğine kâfirine bile veren, kurda kuşa zaten veren ama ona rağmen kıymet bilmeyen insanoğlu, onun o vermeden o Er-Rahman'ın en belirgin özelliği "Allemel Gur'an" Kurani öğretti. Yani Kur'an-i tâlimat. 
 
 
Şu anda bizim  en önemli yitiğimiz, en büyük nimet Kur'an nimetidir. Tüm bu sorunları o çözecektir. Onun dışında başka bir çözüm yok. Onun dışında çözüm sanılan her şey problem üretir. Zaten onlar problem üretiyor. Bu en büyük nimet. Dolayısıyla Kur'ani bir eğitim, Kurani bir anayasa, Kurani, Rabbani bir eğitim. Şu anda birkaç hafta sonra eğitim yılı başlayacak. Buna derhal geçilmesi lazım. Burada mesafe alınması lazım. Bu nesillerin öğütüldüğü eğitim sisteminin bir an önce değiştirilmesi lazım. Dolayısıyla bu neslin bakın gözü Batı'da, gözü soygunda, gözü sömürü de gözü hırsızda. Halbuki bu asaletimize uymaz, bu insanlığımıza uymaz. Bu bizim milletimizin onuruna, şerefine uymaz. Biz İslam milletiyiz, İslam ümmetiyiz. Dünyada barışı tesis edecek yegane topluluğuz. Bunun sorumluluğu var bir taraftan ve bütün insanlığın buna ihtiyacı var. Yoksa dünya adım adım cehennem olmaya devam ediyor. 
 Allah Teala yeni dünya düzenini göklerde ve yeryüzünde kuracak. Şu anda sadece yeryüzünde kurdu. Allahu alem, yeryüzü cehennem olacak. Semalar cennetin katları olacak. Dolayısıyla biz kendi elimizle yapıyoruz. Allah zulmetmez, insanlar zulmeder kendilerine. Şu anda öyle bir sistem ki son kale sayabileceğimiz bu coğrafya da bir şekilde işgal ediliyor. Şeytanın Batı'lı veya Doğu'lu ağababaları şeytana yakasını kaptırmış uşaklar, yerli ortaklar da işbirlikçiler de bularak maalesef kurtulamadığımız savaşlardan, darbelerden güç alarak ve yeni savaşlar çıkartarak veya iğva ile gençleri, kadınları birbirine düşürerek. Görebiliyor musun? 
 
 
Mesela şu anda kadınlar. Kadınlar kadınlık adına kendi cinsleri ile savaşıyorlar. Yani bütün hedef erkek gibi olmak. Öyle mi? Erkek sokakta ise bende sokaktayım. Erkek yapıyorsa bende yaparım. Erkek demiyor ki kadın yapıyorsa bende yaparım. O zaman öyle diyorsa, kadının yaptığına meyl ediyorsa o kendi cinsiyetinden haz etmiyor.  Kadın, bak bu nasıl bir tuzak, nasıl bir tuzak?  Kadını kadına düşman, kadınlığa düşman hale getiriyorlar. Böylesine. Ne oldu? Onları da kölelik sistemine kattılar. En azından kadınlar korunmuştu, çocuklar korunmuştu,  gençler korunmuştu. Bir ailede bir kişi çalışıyor. O zaman ne oldu, işçinin kıymeti vardı. Ama şu anda adama ne lazım? Köle lazım, ucuz işçi lazım. Eğer şimdi işçi enflasyonu olursa, kadın da oraya katılırsa en sadakatli köle, kadın. Ama şu anda bunu nasıl yaparsın? Kadınlık mı dersin? Diğer türlü sen kadın değilsin dersin, onu öyle ezik hale getirirsin. Sonra bu şekilde onure edersin. Bu bir gaz. Gaza gelen kadınlık veya gençlik. Gençlik de korkunç bir şekilde gaza gelmiş durumda. Dolayısıyla, yani bundan bizim kısa vadede de karımız yok, kısa vadede de kaybediyoruz. Dolayısıyla işçinin işçilik değeri düşüyor. İşçi enflasyonu köle. Yani bir tane birey yetmedi iki çalışıyor. Yetmedi üç kişi bir ailede. O zaman peki bu ailenin geleceğini kim düşünecek? Burada kim sanat ortaya koyacak? Kim? Efendim çalışanları geldiğinde teskin edecek ve onlara belki de ilmi bir muallimlik yapacak. Çocuğuna muallim, eşine danışman olacak. Evdeki kadın veya ev demeyelim, onun sarayı. Orada bir eğitim. Kendini geliştiriyor, çocuğuna muallim, eşine danışman ona yön veriyor adeta. 
 
Ama bu olmaz. O zaman ne olur? Ne o köle olur, ne o eş köle olur. Hepsini köleleştirmenin yolu, hepsini sürekli böyle düşünemeyecek kadar çalıştırmak. Sekiz saat, on saat, on iki saat çalış. Sistem dönsün ve bu hale gelmiş durumdayız. Şu anlıkta da bizim, kimsenin menfaatine değil bu. Zaten gelecekse tamamen kayıp. Yani şu en iyi gün bugün. Her geçen gün daha kötü. 
 
 
Ama İslami sistemde en kötü gün buğün. Her geçen gün âhirete doğru çok daha kat be kat güzel.  Seç beğen al. Laikçi bir eğitim mi? Rabbani bir eğitim mi? "Er- Rahman Allemel Gur'an"  O Rahman olan Allah, Kur an'ı talim ettirdi. Tâlim askerlikte denir ya Taalim. Nebi aleyhisselam da hadisi şerifinde 'Sizin en hayırlınız Kur'an'ı tâlim eden ve onu öğreten'dir.

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol