RABBİİ
Rabbii Haber

Göçü önleme, sebep batı

GÖÇÜ ÖNLEME, SEBEP BATI
 
 Güncel bir konuyla karşınızdayız.Gençlerin batıya yönelişi sanmayın ki batılın kerameti.
 
Yani hep işte "şuraya git, buraya git" diye suçlanır bazı çevreler. Veya "niye oraya değil de batıya gidiyorsun? Veya gençler batıya çok meyilli ve gençler batıya göç ediyor. Uzmanlar beyinler batıya göç ediyor, yetkin kişiler batıya göç ediyor diye. Böyle bir feveran aslında bu bir sonuç. Eğer bunun üzerinden gidilirse yanlışa varır. Sebep ortaya konması icap eder doğrusu odur. 
 
Bu insanlar niye batıya gider, kendi ülkelerinde değil de? Veya birçok sıkıntı, felaket niye işte bu orta bölgede oluyor gibisinden. O zaman başta şunu sormak lazım. Bu felaketler, savaş kim yapıyor, kim oluşturuyor? Ve bunlar nereli? Aslında hani denir ya emaneti hırsıza vereceksin eğer çalınmasını istemiyorsan. Bu savaş nerede olmuyor? Şurada burada olmuyorsa demek ki olduran onlar. Adam kendi mahallesinde savaş çıkartacak değil ya. Geliyor bu bölgede savaş çıkarıyor. Afganistsnda, ırakta, suriyedr, libyada, filistindr..., zaten Avrupa'da, Amerika'da bir şekilde Kızılderilileri sindirmişler, Afrikalıları köle etmişler ve bütün dünyanın zenginliklerini Avrupa'ya taşıyarak sömürmüşler. Aslında oralar birer vitrin. Oralar birer vitrin. Onlar mafya merkezi, sömürü merkezi. Hem Kızılderilileri katletmişler, Afrikalıları köleleştirmişler, bir zenginlik oluşturmuşlar Sonra yine doymamışlar, bu defa dünyanın neresini sömürürüz diye etrafa dalmışlar.
 
 Burada da en önemli bölge, orta bölge. Orta Doğu diyorlar ama ben orta bölge diyorum. Çünkü maddi manevi cazibenin merkezi. Çekim merkezi. Coğrafik olarak ta orta bölge. Burada olup bitenler aslında buradaki insanların hatası olmaktan çok buraya göz diken, burayı sömürmek isteyen, burada savaş çıkartan, kendi görüntülerini bozmak istemeyen vitrinlerini, kendi memleketlerini daha zengin göstermek isteyen adeta bir mafya gibi, mafya bir hiyerarşisi gibi kendi ülkelerinde bir otorite oluşturup daha sonra sömürmek istedikleri özellikle de madden manen zengin işte bu orta bölgeye yükleniyorlar ve bu bölgede sıkıntı çıkıyorlar. 
 
Bu bölgenin insanları da ister istemez savaşın veya felaketin, selin, fırtınanın yangının geldiği ve hedefe doğru değil de gittiği tarafa doğru değil de daha doğrusu sönümlendiği tarafa doğru göç ediyor. Savaş, fırtına oradan geliyor, sel oradan geliyor, yangın oradan geliyor. Dolayısıyla insanlar yangının önünden değil, arkasından dolanıp o bölgelerde huzur bulmak istiyorlar. Bu huzursuzluk doğrusu kendilerinden değil, bunu oluşturan müsebbipler daha çok batılılar. Tabii ki onların da burada pasif kalmalarından payları var bu felaketin oluşmasında. Ancak onlar sadece pasif kalıyor. Yani kendileri kalkıp da bu savaş ve kötü ortamı oluşturan değiller. Sıkıntı savaş oluşturan ülkelerin ülkelerinde onların yaptığı gibi bir sıkıntıdi da yapmıyorlar.
 
 Yani bu sıkıntılı işler nerede olmuyorsa demek onlar yapıyor bu işi. Bu en basit mantıkla, en basit haliyle bu. Dolayısıyla insanlar kalkıp da bu gençler Avrupa'ya şuraya buraya gidiyor, oraya yöneliyor diye sanmasınlar ki bu Batı'nın kerameti değil. Batılın bi kerameti yok. Batı kendi mahallesinde sıkıntı çıkarmak yerine, savaş çıkarmak yerine savaş üzerinden ekonomisini vesaire sömürüsünü devam ettirmek isteyen Avrupa, Batılı daha çok orta bölgede, en yakın vadede, daha da sonra Uzak Doğu'ya doğru da yöneliyor. Orta bölgede bu sıkıntıyı çıkartarak hem onların zenginliklerine konmak istiyor, Hem o maneviyatlarını sömürüyor, maddiyatlarını sömürüyor Ve onların geri kalmasına sebep olarak izafi olarak da kendileri öne geçiyor, zaten sömürdükleri için ileri gidiyor görünüyor. Aynı zamanda rakiplerini de geri bırakarak onları bir şekilde savaşla, silah harcamalarına mecbur bırakarak onları geriletiyorlar. Böyle bir haksız rekabetin olduğu dünyada yaşıyoruz. 
 
Halbuki özellikle aydınların, sözde aydınların bu tuzağa gelmeleri hem de kendi ülkelerine, kendi memleketlerine karşı, içler acısı. Kendi komplekslerini kendi memleketlerine yansıtmaları cabasu, hiç doğru değil. Bu yakışmaz. Özellikle aydın geçinenlere bu hiç yakışmaz. Doğru teşhis yapması lazım. Yoksa böyle sonuca göre davranırsan tamamen onların ekmeğine yağ sürmüş olur. Bu çarkı kuranların tezgahına düşmüş olur. Hem de burada yetişmiş insanlar, bu ülkenin imkanlarıyla yetişmiş insanlar gidiyorlar, yine o mafyaya, hayduta, haramilere ucuza sermaye oluyor. Kim yetiştirdi onu? Bu ülke yetiştirdi. Kime hizmet ediyor? O ülkeye. Bu bile bir haksızlık. Bu bile buradaki nimeti oraya taşımanın başka bir yolu. Yani sözde aydınlar buna sebep oluyor, gerisini sen düşün. Gerisini sen düşün. 
 
Bir de onların haramilerin, haydutların, tuğyanilerin bu sömürü, emperyal sistemin oluşturacaklarını, sen kendi elinle yapıyorsun. Hem de aydın, yetişmiş insan bunu yapıyorsa çok acı. Burada yetişmiş insan kendi memleketine sahip çıkıp o kendi birikimlerini, o ülkenin imkanlarıyla oluşturduğu birikimleri kendi ülkesine harcamak yerine gidip o Batılı ülkelere daha alt statülerde hizmet sunuyorsa yazık. O da bir haksızlık. Sermaye transferidir, insan, beyin sermayesinin transferidir. 
 
Dolayısıyla olaya böyle bakmak lazım. Yani gençlerin batıya temayülü, oraya meyili aslında oranın kerameti değil. Buranın kerametinin, imkanlarının oraya taşınmış olması. Oradaki haydutların sömürgenlerin parazitlerin zararlıların orayı tükettikten sonra, buradan oraya taşımak için buralara yönelmeleri ve buraları sıkıntılı hale getirmelerindendir. Onun için kısadan köşe dönme temayülünde olan Avrupai yeni neslin hemen oralara göz dikmeleri bundandır. Halbuki daha derin düşünüp, bunun sebebi zaten onlar. Oraya gitsem bile oradaki adam pastayı paylaşmak ister mi? Kendi ülkesindeki pastayı paylaşmak ister mi? Adam kendi ülkesindeki pastayı yediği gibi gelip senin ülkendekine de konuyor. Böyle hırsızlara, haramilere güvenilip de onların ülkelerine gidilir mi ya? Var mı böyle bir şey? Ama maalesef gençler yeni nesil böyle bir tuzağa da bir taraftan düşüyor. 
 
Bunun en basit, en merkezi örneği Kudüs'tür. Bakın bu siyoni yapı hem buradaki maneviyatı sömürüyor hem de Avrupa'dan öğrendiği o maddi sömürüyü yıllardır Avrupa'da yaşattılar, Amerika'da yalattılar. Ve bu maddi sömürüyü onlardan daha ileri geçerek, boynuz kulağı geçmiş haliyle, bir de manevi sömürüyü de ekleyerek olaya, bu siyoni sömürü Kudüs'te veya Ğazzede devam ediyor.
 
 Kudüs'ü işgal etti, Filistin'i işgal etti. Gazze'ye sıkışmış bir avuç insanın da oradaki nemasına konmak istiyor. Oradaki işte Akdeniz'deki onların gelirlerine, zenginliklerine, gazına, petrolüne konmak istiyor. Yahudisi, hristiyanı el ele öldürmeye, savaşa, sömürüye devam ediyor. İslam sa yaşatmaya. Aynen merkezi bir örnek işte. 
 
Avrupa da öyledir. Amerika'yı işgal etti, Amerika'yı. Afrika'yı, Asya'yı sömürdü yetmedi doymadı. Bir de kalkıp, dönüp tekrar bu bölgeleri işgal etmeye kalkıyor. Dolayısıyla biz tekrar tekrar bunu söylüyoruz. Gençlerimizin kulağına küpe olsun. Sözde aydın, çevrenin kulağına küpe olsun. Gençlerin Batı'ya yönelişi, temayülü batılın, Batı'nın kerameti değil, böyle sanmasınlar. Batıl batı yüzündendir. Buraları yaşanmaz hale getirmelerindendir. 
 
Ve kendi ülkelerinin kıymetini bilsinler ve Batının bu coğrafyada oluşturduğu tahribatı önlemenin yollarına baksınlar. Kendi ülkelerine sahip çıksınlar. 
 
Rabbii Dr Mehmet Arslan
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol