RABBİİ
Rabbii Haber

Metris benim Yüzakım

 
METRİS BENİM YÜZAKIM
 
- Mehmet hocam bizlere seni seven, takip eden dostlarına, kardeşlerine, büyüklerine, küçüklerine söylemek istediğin sözler varsa alalım rica edelim.
 
- Çok teşekkür ederim. Buraya gelenler veya uzaktan dua edenler. İnşallah mücadelede bir  katkımız olsun diye böyle bir teşebbüsümüz oldu, yani mücadelemiz oldu. Inşallah hayır getirir diyelim. Biz bir miktar sıkıntı çektik belki halen çekeceğiz ama inşallah bir faydası olur. Bu hukuksuzlukların, tehakkümatın son bulması açısından faydalı olur inşallah diye düşünüyorum, derdimiz o. 
 
Emperyal siyoni çeteye ve onların yerli işbirlikçilerine itirazımızı yükselttik ve siyonizme itiraz etmeyen mankurt tipleri yetiştiren işte bu heykel tapıcı bir nesli mankurt bir nesli Istemiyoruz dedik. Neslimizin yakasından düşün. FETÖ'yü üreten PKK'yı üreten KETÖ diye tanımladığım bu derin çetenin deşifrasyonunu burada gördük. Onların pratiğini yaşadık. Nasıl hukuksuz muamele ettiklerini gördük. 
 
Dolayısıyla bunu maalesef kötü bir tecrübe olarak yaşadık, ama bu bizim için bir onur, şeref, dünya ahiret bunu taşıyacağız. Onların da bir kara lekesidir. Yüz karadıdır. Böyle hürriyet havarisi kesilip sonradan da insanların en temel haklarını çöpe dönüştüren hatta suça dönüştüren ve kendi suçlarını örten ve bu yasaları da tamamen kendi çıkarları için kullanan yapı. FETÖ nasıl Avrupa uyum yasalarını kullandıysa bunlar da o koruma kanunu beş bin sekiz yüz on altıyı kullanıyorlar. Tamamen kendi çete ve örgüt faaliyetlerini örtmek hatta yavuz hırsızlık yaparak, suçu başkalarına yıkarak kendi suçlarını örtme mahareti gösteriyorlar. 
 
Dolayısıyla bunu yakinen tecrübe etmiş oldum. Bu insan için biraz sıkıntı belki ama düşünüyor da tecrübe başka bir şey, söylediklerimizi tecrübe ettik diyorum ve inşallah hayır olur diyorum. Yapmadığını konuşmak biraz gülünç oluyor. Böylesi belki iyi oldu.
 
İmam Ebu Hanifeye biri birgün birşey sorar. Cevabını biliyordur ama, imam yutkunur. Cevap veremez. Çünkü yaşamadığı bir şey. Farazi konuşmak istemez. Birkaç gün geçer, imam soruyu soranı yakakar ve cevabını verir. Adamcağız sorar ey imam, bikaç gün önce sormuştum cevap vermemiştiniz, bilmiyormuydunuz? İmam derki, biliyordum ama, yaşamamıştım. Bir kaç gün içinde yaşadım ve gönlüm rahat cevaplıyorum der.
 
Ben de klavye mücahidliği yapmamak, gerçek bir 'Rabbii aktivist' olmak adına bu acı tecrübeyi yaşamış oldum. Taksim polis karakolu nezaretinde taksimin öteki yüzünü gördüm. Ertesi gün çağlayan adliyesinde hukuk adına işleyen garabeti. Sağ gösterip sol vuran savcı, ilkokul seviyesi afiş okuma, okutma sahnesi yargıç. Yargı hukuka karşı derdim de, onun da tecrübesini yaşadım. Gerçekten laikçi yargı hukuka karşı.
 
Metris serüveni daha bi ileri acıklı sahne. Herşeyi geride bırakıyosun, yakınlar, eşyalar gibi görünüyo ama daha derin hissettiriyo. Mezbelelik, insanların yüzleri, tavırları garipleşmiş, zoraki ortamlar. Sonra gecenin bi yarısı derin mehlizleri andıran hücre ve etraftan yükselen, dar koridorlarda yankılanan sesler. Bu arada komşu hücrelerin de dalton çetesi olduğunu öğreniyorum sonra.  Demir, kalın, koca anahtarlı, kaba sesli kapılar. Bir yatak bile olmayan kuru paslı ranzalar. 
 
İki gündür bi şey yememişsin, gece yarısı bi kuru ekmek geliyor. Ertesi öğlene kadar kemir. Kantin sınırlı da olsa varmış ama haftada bir. Bir hafta sonra alabileceğim battaniye, yastık, çarşaf, belki bi miktar yiyecek. Şeker, kalp hastasıyım ki, belki müsebbibleri de aynı zihniyet, en azından payları var, hayatları sıkıntıya sokuyorlar, üçüncü gün ilaçlarıma ve dördüncü gün kısmen kıyafetlerime ulaşıyorum.
 
Ama ben mutluyum. Çünkü yüzakım bu benim. Rabbime bi mazeretim olacak. Duygu patlamaları yaşasam da ara ara. 
 
Rabbii Dr Mehmet Arslan
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol