RABBİYATCI

Selam Aleyküm,

 

Seher, sahur , uyanma, uyarma ,uyandırma  yazılarımızla beraberiz. Bu sohbetimizde, Gur'an merkezli, ona paralel fikriyatlarımı aktarmaya çalışacağım. Bu şekilde   Gur'an'dan aldığımız ilhamı, hayata, inşaya, ihyaya  dönük şekillendirme, yeni bir şekle şemale büründürme  olarak öğrenmeye, öğretmeye, paylaşmaya gayret edeceğim..

 

Bunlara, Gur'an okumaları, güncelleştirmeleri, hayata dönük bazı soruların  cevaplanması, bazı mevzulara dair izahatlar diyebiliriz. Sohbetimiz, Ayet, hadis veya bizim acizane oluşturduğumuz Gur'an  merkezli, Gur'an fikriyatlı, Rabbiyat merkezli sözler içermektedir.

 

Bir programda, sunucu beni takdim ederken '' Sizi nasıl takdim edelim'' diye sorunca, ben de ''Yazar, ilahiyatcı, vs.'' kendime yakıştıramayıp  '' Gur'an  talebesi '' diye takdim  edin demiştim. Bunlarada  talebenin notları diyebiliriz.Daha sonra neden '' Rabbiyatcı'' olmasın dedim. '' Rabb''  kavramı, Gur'an'da çokça ,meallerde, tefsirlerde, alimlerin konuşmalarında  da geçmesine rağmen, bu '' Rabb''  kavramı maalesef  hak ettiği kadar anlamı ve değeri  bilinemiyor. Rabbimiz, ilk inen ayette, kendisini ''Rabb '' olarak takdim etmiş, bu ismi ünvanı öncelikli kılmıştır. Uzun süre inen ayetlerde '' Rabb'' olarak takdime devam etmiştir. Daha sonra ''İlah '' kavramını kendisi için kullanmıştır. İlk ayet '' İkra' bismi rabbike'' yani '' Rabbinin ismiyle oku '' diyerek  Rabbimiz (c.c.) kendisini  öyle takdim etmiştir.  Oku ismiyle Rabbin…

 

Bende bundan yola çıkarak kendimi ''Rabbiyatcı '' olarak tanımladım. Bana bu isim olurmu denilince de, ben de ''ilahiyat, ilahiyatcı '' varda '' Rabbiyat yada Rabbiyatcı '' neden olmasın diye  düşündüm ve kendim için bu ismin daha makul olduğuna karar verdim. Bu yeni kavramı kendimle özleştirdim. Rabble ilgili konularda, kendi derdime çare olmak, kendi hayatımı anlamlandırmak, geleceğimi aydınlatmak adına…  Kendi çabalarımla, Gur'an talebeliğinden elde edilmiş çalışma sonuçlarını sizlerle paylaşacağım İnşaELLAH.

 

O'nun ayetlerinden, beyanatlarından, O'nun  hikmetlerinden, O'nun  bize vaaz ettiği Gur'an ayetlerinden, şu kevni, yaşayan, fizyolojik, biyolojik, kimyevi, ayetlerden istifade etmek gerekir. Hem bugün için hem de  ''Yevm ü kıyamet'' yani kıyamete kadar kalacağımız bu ve ebedi ahirette kalacağımız o hayatta, ona hazırlık yapabilmek, onu kazanabilmek için  çabalamalıyız. Ahireti  dünyadaki yaşam gibi düşünmemek lazımdır. Burda günlük sorunlarımıza, geçici de olsa bir çare bulup günü kurtarabiliriz, zaten hazırı tüketiyoruz, ama ebedi hayat için çok daha hassas davranıp ona göre Allah'ın (c.c.) kanunlarını okuyup, öğrenip ona göre yaşamamız gerekir...

 Maalesef her konunun mütehassısı var bu konuda ihtisas alanı bile kapatılmış. Bütün sorunların kaynağı bu. En mühim ve öncelikli alan. Geleceğin tek anahtarı adeta. Acizane iğneyle kuyu kazarak ilerliyorum. Hatta kendimi Rabbiyatçı olarak tanımlıyorum. Dilini (altyapı) dahi ana hatlarıyla oluşturdum. Lütfen kendiniz için geleceğiniz için kulak verin.



Haydi bismillah...