CENNET EMEKLİLİK, AHIRET SİGORTASI

 

Bugünlerde gündemde bir emekliliktir gidiyor. EYT, erken emeklilik mesela. Bu konular bir taraftan güzel tabi ama bir taraftan da bize neyi unuttururyor diye düşünmek lazım. Bunun aslı nedir? Bu tür nimetler güzel tabi ki. Yaşlanmışsin elin ayağın tutmuyor,ihtiyaçlarının giderilmesi lazım. O halde ya kendin yatırım yapmalısın ya da birine emanet olmalısın. Ya bir şirketin, emanet dükkanın , evladın, farklı akar bir gelirin veya devlet gibi meşru sınırlar içerisinde rahat yaşamı idame ettirecek düzenin olması dünya rahatı açısından huzur sağlar. Buraya kadar herşey güzel güzel de bir de Allahuteala bize daha güzel  ticaretten haber veriyor.

Rabbimiz ayetlerinde dünyada yapılan yatırımlarla , dünyadaki tasarruflarla bize huzurlu bir gelecek vaadediyor. Biz buna cennet emekliliği diyelim.Elden ayaktan düştüğümuzde, dizlerimizde derman kalmadığında, dünyadaki tasarruflarimizin cennet emekliliginde bize sunulması.  

Dünyada emeklilik nasıldır? Gençken ne kazandiysak ne çalıştıysak ne kadar yatırım yaptıysak emeklilikte onu kullanmıyor muyuz? 

Cennet de öyle değil midir? En güzel emeklilik ,kesin ve net. Dünyada gençken elimiz ayağımız tutuyorken  ne kadar yatırım yaptıysak ahirette emeklilik nimetini alıyoruz.

Allahu Teala daha çocuk anne karnındayken çocuğu beliyor ,onu donatiyor,annenin haberi bile yok Rabbinin yavruyu nasıl donattığından,dokuz ay büyütüyor. Neden ? Orda çocuk aciz ve tek başına beslenemez. İhtiyaç varken Allah yanımızda. Doğduktan sonra Allah anne babaya emanet ediyor,ergenliğe kadar anne baba bakıyor besliyor. Sonrası ?? Artık mesuliyet başlıyor, çalışma ve geleceğe yatırım yapma gerekiyor. Elden ayaktan düşene kadar. Dünya hayatı ahiret hayatının ergenligidir.Ahiretin tarlasıdır. Ne ekerseniz onu biçeceginiz bir tarla.

Hani bir söz vardır "Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalış" diye.

Bu genelde dünyada çok çalış, sürekli para biriktir , dünyaya yatırım yap, işini büyüt, ölmeyecek gibi davran diye anlaşılır. Halbuki hiç ölmeyecekmis dünyaya sarılma ahirete çalış ,dünyalık işlerini sonra da yaparsın hayatta kalmak icin günlük ihtiyaçlarını gider, aslolan ahirettir, yarın ölecekmiş hesap verecekmişsin ve ahiret yolculuğu yarın baslayacakmis gibi ahirete çalış demektir. Yani dünyayı öteleyebilirsin, Karun kadar zengin olmasan da hanların olmasa da aynı şekilde ölüyorsun, bir şekilde karnın doyuyor. Holdinglerin de olsa ölürken sıfırlanıyorsun.Hatta bazen hastalandığında veya fazla yaşlandığında , Allahım al canımı diyorsun.Halbuki ahiret yatırımın yoksa azaba gidiyorsun, heryer ateş, kan ve irin, sonu yok, orda ölüm yok. Bilmediğin bir ortamı dünyada talep ediyorsun, halbuki hazırlık var mı yok mu? Geri dönüş yok. Tekrar dunyaya gidip imtihana tekrar girmek yok. Artık kuru dikenler boğazına takılıyor. Kan idrar irin ve pislikten nefes alamıyorsun. Ates ve sıcaktan kavruluyorsun su yok, bulsan tuz içiyorsun tatmin etmiyor acı veriyor, içiyorsun karnın yarılıyor Allah muhafaza eylesin. Sistem yavaş yavaş ilerliyor. o anda hangi emeklilik daha cazip geliyor? Dünyadaki mi? Cennet emekliligi mi?

Ahiret teknolonisi yaklaşıyor, asıl teknoloji orda.Ne istersen var. Ne yemek istersen. Ne içmek istersen.Nereye gitmek istersen. bütün teknolojiler emrinde.Huzur var sıkıntı yok, keyif var acı yok,serinlik var azap yok.Hatta şu anda akla hayale gelmeyenleri Allah hizmetimize Allah insanın kıymetine ve mertebesine göre şu an akla hayale sığmayacak nimetleri sunuyor. Sınır yok,sorgu yok hesap yok.

Dünyadaki emeklilik için nimet aslanın ağzında diyerek ömür tüketirsin, emeklilikte ancak yeter, halbuki ahiret emekliliğinde sınır yok, ölçü yok. Hakettigini misliyle alıyorsun.

Şu anda ekmek aslanin ağzında diyerek gece gündüz çabalıyoruz. Halbuki Allah nimeti dünyada da herkese yetecek kadar yaratmış ama ne oluyor? Zalimler, açgözlüler, Allah'a âsilesen tuğyaniler, müstekbirler , müstevliler ,tasallutlar, saltanatlar üzerinden emperyal güçler nimetlere konuyorlar. Biz ise onlardan bana birşeyler düşerse diye payımızı tırtıklamaya çalışıyoruz.İstedikleri kadar israf ediyorlar,çarçur ediyorlar, keyiflerine göre yakıyorlar yıkıyorlar, ağaçları ormanları hayvanları insanları kendi keyifleri için kullanıyorlar. Hayvanlar bile bunlar kadar zarar veremez.

Küresel emperyal sistemler düzenini kurmuş, dolar satarak olmayan para üzerinden kazanç sağlıyor, alın teri olmadan ortada olmayan kağıtları satarak sömürüyor, keyiflerince piyasayla oynayıp günlük fahiş gelirler sağlıyor. Çoğu zaman küçük planlar peşinde kâr etmek için bizler de döviz alıyoruz,altın aliyoruz ve bu emperyalist güçlerin gücüne güç katıyoruz. Alınteri ile çalışıp dünya emekliliği sağliyacağız diye ömrümüzü tüketiyoruz. Günlerimizi saatlerimizi harcıyoruz. Halbuki nimeti veren Allah'tır. Aslında bunların hepsi Allah'ın nimeti ,Allah bu nimetleri  adaletle kullanın,faydalanın ve Rabbinize şükredin diye vermiş. Aslında bu Rabbimizin bize verdiği kredi. Karşılıksız verilmiş bir kredi ama insan asi davrandiginda Rabbimiz o krediyi dünyada sonlandırıyor. Artik bitti diyor. Kullandın kullandın. Kullanmadın bitti. Artık ahiret. Artık hesap vakti. Eğer kıymeti bildiysen daimi cennet emekliliği.

Dünyada çalışırken sigorta deyip duruyoruz. Alın size daimi sigorta. Allah açgözlülüğü ,yorgunluğu, vicdansızlığı, huzursuzluğu açlığı susuzluğu yokluğu tamamen ortadan kaldıracak bir güvence veriyor, güven sigortasi.

Allah'ın bize teklif ettiğini hiçbir siyasetçi hiçbir süper güç teklif etmez. Dolayısıyla bizler gözümüzü açalım, ticaretimiz kârlı bitirelim. Hiç kimseyi sömürmeden, zulmetmeden kazanıyorsun ve kazancın katlanıyor.Allah ile ticaret yapanlara ,ahiret sigortası yaptıranlara, cennet emekliliğini tercih edenlere ne mutlu. Rabbim istemeyene vermez, bazısı bulamaz ve bulanlar da isteyen ve çaba gösterenlerdir. Bu fırsatı herkes göremez ,Rabbim bize görmeyi ve istemeyi çabalamayi ve hak etmeyi nasip etsin. Ahiretini garantiye alan, ahiret sigortası yaptiran, cennet emekliliğini hak etmiş kullarından eylesin.