RABBİİ
Rabbii Haber

İslami Diyar İlahi Anayasa

İSLAMİ DİYAR, İLAHİ ANAYASA
 
   Allah selam yurduna davet eder. Selam; selim, selamet olan, sükunet olan, esenlik olan bir yurda, bir vatana, bir millete, bir ülkeye, bir devlete davet eder. Allah'ın gösterdiği hedef budur. Bir yurt nasıl kurulur? Anayasa üzerine kurulur. Anayasal değerler üzerine kurulur, böyledir. O ülkenin bir kuruluş ilkesi, ilkeleri vardır. Ya İslam, esenlik, barış getirir, ya fitne fesat, savaş getirir. Ya cahili ilkeler üzerinde ikame edilir, insanlığın geleceği karartılır veya ilahi ilkeler üzerine kurulur ve onların geleceği cennet olur. Öyle ya ya savaş, ya barış. İslam'ın karşıtı savaştır, fitnedir. Eğer bir ülke, bir yurt, Allah'ın vaadinde olduğu gibi, barış üzere İslam üzere, Kur'an üzere kurulmadıysa savaş üzere kurulmuştur. Maddeden de öyle varacağı yerde savaştır. 
 
         Şu anda şu coğrafyada birçok ülke en basitinden 1. Dünya Savaşı'ndan sonra işte 2. Dünya Savaşı'yla da şekillenerek kuruldu. En basitinden kendi ülkemizin bile anayasası değil mi? 1. Dünya Savaşı'ndan sonra oluşturulan bir atmosferde Kurtuluş Savaşı'ndan sonra savaş ülkelerinin, savaşanların yer yer dayatmasıyla, yer yer rızası, razı ederek yer yerde yerli işbirlikçilerinin onayı ile oluştu. Halkın onayı var mı? Yok. İlahi Hakk'ın onayı var mı? O hiç yok, o zaten yok sayılarak ona rağmen. Halbuki olması gereken her şeye rağmen Rabbine rağbet ama tam tersine 
 müstekbirlerin, müstevlilerin emperyal sömürü sistemlerinin ağa babalarının hususen o dönemde İstanbul'u da işgal eden İstanbul hükümetini de esir alan, sonra da Anadolu hükümetine yön veren İngiltere. Bugün de onun takipçisi Amerika. Onların deruhtesi ile bir şeyler oluşturulmuş. Bütün ilkeler Batı'dan alınmış. Fransa'dan, İtalya'dan, İngiltere'den,  Avrupa'dan, şimdi de Amerika'dan hesabı. Peki bütün bu adı üstünde savaş. Maddi bir savaş neticesinde oluşan bir iklimdeki bir anayasa. Kaldı ki öyle bir sıcak savaş olmasa bile
 bu odakların hedefi zaten savaş, savaş üretmek, orada savaştan kazanmak. İnsanları sömürerek kazanmak, insanların rızkından ve geleceğinden çalarak kazanmak. 
 
      Yenileyin, şu anda işte bir darbe anayasasından kurtulmaktan bahsedilir oldu. Belli odak noktalar. Daha önce mecliste bir dindar anayasadan bahsedildi ki buna hemen yerli haydutlar, işbirlikçiler, haramiler ses yükselttiler, itiraz yükselttiler. Yani bu batıl sistemden nemalananlar itiraz yükseltti, yenileyin de darbe anayasasından ilk fırsatta kurtulacağız diye Cumhurbaşkanı dahil biz de iyi niyetle yani zor görüyoruz ama bu bile bir badiredir diyerek bunu da üzerine giderek daha da güçlendirerek. Niye? Çünkü o savaş anayasası daha sonra 10 yılda bir darbelerle yenilendi. Darbe anayasası; ne halka dayanıyor? Hakka hiç dayanmıyor. Öyleyse bu darbe anayasasından kurtulunmalıdır, darbe anayasasından eser kalmamalıdır. O yerle bir edilmelidir. Önce ilahi anayasa. Tabii ki Allah insanları imtihan ediyor, istiyorlar ki kendi iradeleriyle ilahi anayasaya dolayısıyla o ilkeler etrafında kurulmuş bir yurda, bir ülkeye, bir millete, bir devlete kavuşsunlar. 
 
        Allah'ın selam projesi bu, barış projesi bu. Geleceği aydınlık olan, bugünü huzur olan bu projeye Allah davet ediyor. Öyleyse biz de yönümüzü oraya dönmemiz lazım. Bu konuda buna dönüp en ufak ümitleri bile beslememiz, büyütmemiz hakka ulaşmamız lazım. Allah dilese, herkesi İslam'la buluşturur, İslam'ın devletiyle, milletiyle de, yurduyla da, anayasasıyla da. Ama Allah bizi imtihan ediyor. Bizim kendi gayretlerimizle bu hedefe ulaşmamızı, bunu hak etmemizi neticece de ebedi bir İslam'ın barışı, cenneti vadediyor. Öyle çok zor değil ama kolay da değil. Bu işin düşmanları var vesair varoğlu var. Öyleyse böyle yetersiz, sathi işte ne dindar anayasa tam bunu ifade edebilir, ne de şu anda dillendirilen sivil anayasa yani halka dayalı evet halka dayalı olması, zorba, tepeden binme, darbeci bir anayasaya göre evladır. ama yetmez, ondan da evlası İlahi anayasadır, Kur'ani anayasadır. İslami yurda Allah davet ediyorsa, o yurdun üzerine bina edildiği ilahi ilkelere dayalı, ilahi bir temaya ve mukaddime'ye bağlı ilahi, değiştirilmez ana maddeleri olan ilahi bir anayasa. 
 
       Bu;  şu anda geç kalınmış bir durumdur. Kaybedecek hiçbir vaktimiz yok. Şu ana kadar nice nesiller kaybetti, kaybedecek vaktimiz yok. Hızlı bir şekilde derhal bu çalışma başlatılmalı ve derhal neticelendirilmelidir. Yoksa şu ana kadar kayıp büyük, zaten korkunç bir kayıp. Bunun vereceği kayıbı hiçbir şey veremez, hiçbir felaket veremez ve buradan elde edilecek menfaati de hiçbir menfaat, hiçbir çalışma veremez. Hızlı bir şekilde ve biz tabii ki yani yetersiz ara, alacalı gri tonlarda bir geçiş istemeyiz. Hedefe zaten geç kalınmış derhal ama şu anda elimizde işte İslam ülkesi diyebileceğimiz bir ülke gösteremiyoruz. Maalesef öyle bir durumdayız. Bu sadece bizim için değil, Dünya buna muhtaç. Dünya ya örnek olunması lazım. Öyle bir numune anayasa, öyle bir numune yurt, ülke oluşturulması lazım. Öyle bir diyar oluşturulması lazım ki bu hem yakın civara hem de Dünya ya örnek olması lazım. 
 
      Şu anda işte şeriat, meşruiyet deniyor. Arap ülkelerine bakıyorsunuz adeta Emevi saltanatı gibi ondan daha beter emperyal sistemlerin taşeronu. Amerika sömürüsünün emperyalizminin yerli diktatörleri. Diktatörler. Buradan meşruiyet, buradan İslami bir anayasa, İslami bir diyar çıkar mı?  Geliyorsunuz beri tarafa Körfez bölgesinde tamamen Şia, fanatik ülkeler, fanatizm üzerine aynen Hristiyanlık gibi, 12 havari gibi düzenlemesinde yürüyen, havarilere tapınmaktan, ruhbanilikten, ruhbancılıktan yürüyen 12 imamcılık ve benzeri bir anlayış fanatizm. Bir tarafta diktatörlük, öbür tarafta ona tepkisel bir fanatizm. İkisi de İslam'ı, İslami yurdu ve İslami bir anayasayı, İslami bir ülkeyi temsil etmiyor maalesef. Ve ben yine bu konuda en cazip olarak şu coğrafyayı görüyorum. Bu coğrafyadan ümitleniyorum.
 
      Dolayısıyla yüklenmemiz talep etmemiz, taleplerimizi yükseltmemiz ve bu konudaki bütün en ufak umudu beslememiz lazım. Bu efendim haydut, ceberrut, yerli işbirlikçi birilerinin keyfi için geleceğimizi yakamayız. Onlar itiraz edecek diye onların kaybedeceği yok. Onların ahireti zaten yok. Öyle bir beklentisi yok ama biz o geleceği kaybediyoruz. Nesillerimize kaybettiriyoruz. Böyle bir lüksümüz yok. Onların keyfi için, onların gönlü olacak diye biz bundan vazgeçemeyiz. İvedilikle bu gerçekleştirilmesi lazım. Kur'ani, İslami bir anayasa ve onun üzerine kurulu bir İslam yurdu. İslam milleti, İslam ülkesi, İslam Devleti. Bu bütün Dünya ya güzel örneklik ortaya koyacaktır. Belki zor ama imkansız değil. Allah da bizim buradaki samimiyetimize bakıyor. Buradaki ümitlerimize bakıyor, buradaki gayretimize bakıyor ve biz bunu talep etmeli, bunu dillendirmeli ve bunun bayraktarlığını yapmalıyız. Eğer buna dayalı bunu besleyen ameller ise Allah tarafından makbul. Değilse maalesef diğerleri boş, fasa fiso niteliğinde. Öyleyse siz cemaatimizi de önemsiyoruz. Size güveniyoruz, size itimat ediyoruz. Sizi bir öncü olarak, öncelikli olarak görüyoruz. Her yerde bu kıymet yok, bu düşünce yok, bu ufuk yok. Öyleyse kıymetimizi bilelim ve hedefe doğru yol alalım. 
 
      Hem İslami bir anayasa, Kur'ani bir anayasa hem de buraya İslami bir usulle, barışçıl bir usulle böyle işte.  Barışçıl diye güya süslü püslü. Bu ne demektir, İslami demektir, İslami usulle Rabbe doğru Rabbani bir usulle yol alalım İnşallah. Burada yardımlaşalım ve bu konudaki isteklerimizi taleplerimizi yükseltelim. Buna engel olacak, haydutları, itirazlarına mahal bırakmadan.  Onlara verecek, kaybettirecek geleceğimiz yok, neslimiz yok, onlara kaptıracak ülkemiz yok. Aslında kendilerine faydası olmayan, kendi gelecekleri olmayan, birilerinin keyfi için geleceğimizi yakamayız. Onların gönlü olsun diye bekleyemeyiz. Onlar mü'minlerin gönüllerini beklemezken, Allah'ın iradesine saygı duymazken bu mümkün değil. Bu hem hak hem de bir vazife. Öyleyse en garip zamanda Kur'ani bir anayasa. Darbeci değil, Kur'ani bir anayasa. Savaştan yana değil, barıştan yana İslami bir anayasa.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol