BİNA İSRAFI 4+3 MESAİ

 

     İsraf; maddi planda israfın boyutu çok çok fazla durumda özellikle ve  en önemlisi ahiretten, gelecekten israf edilerek,  akidede israf edilerek, imanda sıkıntı oluşturularak. Bu bir tarafa konulsun. Maddi planda insanın  hani dünyada mekan, ahirette iman gibisinden denir ya  şu anda hayatımızda en fazla yatırım yaptığımız dünyaya dönük işte bir ikamet, bir ev konaklayacağımız bir mekan vesaire. Yani daire, bina öne çıkıyor ve bu bireyselin de ötesinde daha toplumsal olan cemiyet, toplu boyutta ola,  dolayısıyla farklı bir bakış açısıyla oraya yaklaşılırsa, şu anda mesele resmi binalar. Resmi binalar da israf var mı? Olmaz olur mu?  Var tabiki. Birçok şeye dikkat çekiliyor da buna hiç dikkat çekilmiyor. Bakın Resmi binalar cumartesi, pazar kapalı değil mi? Neredeyse beş gün, neredeyse yarısı. Hadi geceyi geçtik. Gece zaten bir anlayış, bir karanlık, şu bu vesaire.  

      

      Peki pazar niye, özellikle  pazar niye? Kapalı. İşin bir de o tarafı var. Paganist; yani güneş tanrısının bayramı olan pazar bayramına iştirak etmenin neticesi olarak tüm dünyaya tatil olarak önce dayatılmış, sonra da adete dönüşmüş ve sırf ona itibar etmek üzere bütün resmi binalar Pazar günü cumartesi de eklenmiş olarak kapalı durumda, yani kullanılmıyor. Peki o binaların bedeli, karşılığı az mı? Yani gıdadan daha da önemlisi barınma alanına olan ihtiyaç ve bunun bireyselden ziyade devlet boyutu çok daha çaplıdır. Bu hesaba dökülse o kadar çok maliyet ifade eder ki. Peki bu nasıl yapılıyor? Tabiki vergilerle yapılıyor. Hem de şu anda binaya en çok ihtiyaclı olduğu dönemde, özellikle deprem bölgesinde İstanbul dahil bina sıkıntısı yaşanıyor. Bir çoğu üniversite olarak kullanılıyor. Mesela Cerrahpaşa,  Çapa da bina sıkıntısı var. İşte dayanıksız olduğu için şu anda derme çatma yerlerde hizmet vermeye çalışıyorlar. Bizzat onlara da bu düsüncemi aksettirdim  ve çok makul buldular. Değişik yerlere bunu  bir proje, aslında İslami bir proje, hatta islami parti projesi gibisinden aksettirdim. Evet; bu maddi plan boyutu olarak böyle ama tabii ki bunun mana boyutu da var. İslami alanda derinliği olmayan sığ kalır, maddi bir getirisi olmaz, o köklüdür sağlamdır. Bu açıdanda görülmelidir.

    

      Bu düşüncelerde bir defa başta bu pazara itiraz edilmelidir. Biz bir paganist pazar için bunca binaların boşa bekletilip, israf edilmesine göz yummamaliyiz. Şu anda bir gün yirmi dört saat mesela bir mekan kiralamaya kalkılsa kaç para eder?  Şu anda bütün resmi kurumlar düşünülücek olsa  bu kimden tüketiliyor? Tabiki bizden, vergilerden tüketiliyor. Üstelik getirisi ne? getirisi yok. Götürüsü var. Paganist pazara payen de oluyoruz. Eee buna niye itiraz yok? Bu israfa niye itiraz yok?  Bu gıda israfından, araba israfından, şu bu israfından daha tehlikeli. Bir de israf aleyhe dönecek şekilde kullanılıyor. Buna cumartesi de ekleniyor. Cumartesi, pazar  çalışma yasağı var ama cuma tatil yapmak yasak, izin yapmak yasak. Bakın şu anda  ben tebliğimi yaparken, anlatırken bile apar topar ilerliyorum. Niye? Sizin vaktinizi almamak için. Biliyorum işinizi durum bu. Yani Allah'la randevunuz böyle afedersin millet alışverişte görsün hesabından olur mu?.  O zaman yeterince istifade edemiyoruz. 

     

        Bakın hem deprem bölgesinde hem de deprem tehlikesi taşıyan bölgelerde bina sıkıntısı var. Yetmedi meskenlerde kiralar nasıl yükseldi değil mi? Fellik fellik çözüm aranıyor  ben de buraları açın diyerek yetkili mercilere ilettim. Dönüşleri ise mesai saatlerinin oynanması yönünde oldu. İşte sekiz saat fazla gibisinden. Aslında orada etkimiz olduğu kanaatindeyim. Ben nasıl şöyle bir teklifte bulunmuşum? Beş günlük mesai üç buçuk günde hallederiz. Bir saat önüne arkasına koyun, erken başla, geç bırak. Daha karanlığa da kalmadan. O zaman üç buçuk günde beş günlük mesai yapıyorsun kalan üç buçuk günde yan binanın bütün çalışanı o üç buçuk günde de o işini yapar orada. Dolayısıyla iki binadan birisi boşa çıkıyor. İki binadan birisi yüzde yüz tasarruf olmuş oluyor.Dolayısıyla birçok bina şu anda nereye kadar yeni bina yapacaksın? O da yatay olunca bütün arazi toprak kalmıyor. O da var yani. Toprak kalmıyor Bu sıkıntı önce olanları tasarruflu  kullan. Israf yapma. O zaman ne oldu? Çok yönlü. Bir defa plan sıkıntısı bina israfı gitti. Hatta kiralar düşecek. Çünkü artan binalarda   başta çalışan olmak üzere iskan aç, kirala, halk rahatlasın. Al sana çözüm.  

 

        Biz bu çileyi niye çekiyoruz? Paganist pazara uymak için. Olacak iş mi iki türlü kayıp, iki defa kayıp. Yetmedi şu anda dünyada şöyle bir eğilim var. Üç gün tatil. Fört gün çalış, üç gün tatil. Al sana işte. Yani ne demek? Şu anda memurlar beş gün çalışıyor ve gidiş geliş yolda geçen zamanlar bir de özel çalışma alanlarında bu daha da uzun, saati de uzun, günlerde fazla. Ne oldu bu? Bunun adı küresel kölelik. Kendine özel vakit kalıyor mu? Biz bu dünya da hazır tüketiyoruz zaten ama birilerinin yanlış sistemi yüzünden yanlış beşeri batıl ideolojileri, sistemleri, yönetimleri yüzünden sıkıntı çekiyoruz. Allah'ın verdiği rızık aslanın midesine inmiş. Dolayısıyla uğraşıyorsun. Onlar yüzünden. Halbuki kurt kuş herkese yetecek kadar rızık var. Biz bu dünyada asıl ahirete çalışacağız. Ahirete çalışmak için geldik. Şu anda ahirete çalışmaya zamanımız var mı Bırak ahirete şu anda insanlar evinde yaşlısı varsa, çoluk çocuğu varsa perişan durumdalar. Diyorum ki o zaman iki kişi çalışıyorsa dönüşümlü çalışsınlar. Evdeki yaşlı da çoluk çocuk da sahipsiz kalmasın. Öyle değil mi  Sonra haftada üç gün hatta üç buçuk gün kendine özel vakit. Izinlisin, tatillisin yani. Hem özeline hem de ahiretine özellikle çalış. Şu anda bu şekilde milletin ahiretini çalıyorlar. Geleceğini çalıyorlar ve insanlar düşünemez hale geliyor. İşi gücü üç kuruşluk nafakası için köle durumunda olmak. Bu emperyal sisteme hizmet eden bir şey. Bu şekilde işsizlik de çözülür. İşsizlik de ciddi çözüm, trafik, vakit yoğunluğu yarıya düşer.  

 

       Yani biz Rabb'imize saygılı davranırsak oradan çokça nemalanırız. Bakın şu anda hem bina sıkıntısı gidiyor hem trafik sıkıntısı gidiyor, hem işsizlik sıkıntısı, hem kira pahalılığına çözüm, hem kendine özel vakit ayırıyorsun, veya başka bir kurumda işin  varsa izin kullanmadan isi halloluyor. Üç gün izni var. O zaman bunu hallediyorsun. Her şey rahat. Mesire yerleri bile pazar günü yoğunlaşıyor. Yaza giriyoruz değil mi? Dağıtım esnek, mesire yerlerinde bile izdiham oluyor.  Bakın pandemide sıkıntı oldu hatırlayın hepsine çözüm. Kimseye zararı yok. Kimseye ve hepsine çözüm. Her türlü, dört gün iş, üç güntatil. Dolayısıyla ben ne yapıyorum? Perşembe, cuma, cumartesi izin kullanıyorum ve Cumayı özellikle seçiyorum. Perşembe, cuma, cumartesi. Bunu istemeyenler bakın zorla yok. Zorla güzellik yok. Zorla cenneti kimseye dayatamayız,yapamayız yani. O kadar değersiz değil. İsteyen hak eden kazanır.Bu illa cennete gireceksin diye artık ne yapıyorsa yapsın beni ilgilendirmez. O da istiyorsa pazar, pazartesi, salı tatil yapar. Oldu mu Oldu değil mi? Yani hem pazara saygı gibi bir taklitten, dayatmadan kurtuluyorum hem de resmi devlet kanalıyla halka bunun dayatılmasından kurtuluyoruz. Bakın Hristiyanlıkta bile İsa aleyhisselamın ibadet günü olarak biliniyor hangi gün? Hepimiz pazar biliyoruz değil. Cumartesi. Pazarı kim dayattı onlara? Roma, birinci Konstantin dayattı. Bartholomeosa  bile bunu söyledim şok oldu. Diyor ki ben  bürokrasiyle uğraşıyorum. Heybeliada Rum okulunun rektörünü aradı. Itirazları olamaz çünkü pazarı kim yaptı onlara Işte Roma, Roma, o Bizans var ya, o Paganist Güneş tanrısıyım diye onlara bile bunu dayattı.  Kadıköy'de gördüm, yedinci gün kilisesi var. Pazara itiraz ediyor. Bizim günümüz cumartesi diyor. Öyle.  

   Bakın Allah önce cumartesiyi haftalık ibadet günü yaptı. Sonra baktılar bunu Yahudi cemaati Hristiyan cemaati sulandırdı. Allah onu cumayla değiştirdi Bu kadar kolay. Bu kadar güzel. Bizim cumartesiye de saygısızlığımız olmaz. Ama asıl olan cumadır. E peki bu ne? Müslüman mahallesinde pazar dayatması. Hani dayatma olmayacaktı Herkes serbestti, dini, tutumunda bu hem Hristiyanlara dayatılmış ve onların kanalıyla biz onlara benzeyeceğiz diye bize dayatılmış. Bak ne kadar gülünç, ne kadar komedi bir şey. Ama Ama cumaya vakit ayıramıyoruz. Bir on dakikamız çok oluyor. Çünkü iş hatta aynen balıkların Yahudilere cumartesi gelmesi gibi birçok çalışanın da Ticari para işleri cuma olur oldu. Niye? Biz yanlış yaptığımız için Allah da balıkları parayı cuma gönderir oldu. Ve biz de ondan vazgeçemez olduk. Aynen Yahudi cemaatinin imtihanı gibi Size bir şey çağrıştırmıyor mu? Allah onlara ne buyurdu? Aşağılık maymunlar olun. Yani maymunun özelliği ne? Taklit. Biz de taklitçiler pozisyonuna düştük. Bu kadar basitleştik. Hiç kimsenin umurunda mı Bakın şu anda vaatler yağıyor. Biz geçtik gene o derin geleceğe dair, ahirete dair, akideye dair, İslami siyasete dair, tevhide dair vaatleri geçtik Burada bir kırıntısı, değil mi Müslim'i de rahatlatacak bir boyutu olan bir şey var. Bu gündem olabiliyor mu? Ben bunu birçok makama merciye gündem ettim. Zora ki zorlaya zorlaya bakalım artık nereye kadar yol alacağız? Ama bizim işimiz de bu herkesin bir şeyi var, ceddi var. Herkesin bir çalışması var. Herkesin bir menfeci var. Herkesin bir kıblesi var. Bizim kıblemiz de bu. Bizim derdimiz de bu. Öyleyse Dört artı üç, dört gün, üç buçuk gün çalış, üç buçuk gün. Üç gün tatil veya izin haftalık izin, orada kendi özeline ve kendi geleceğine vakit ayır. Küresel göl köleliğe son Küresel köleliğe son. Küresel emperyalizme yerli yapıların, devletlerin payanda olmasına son. Biz Allah'ın kullarıyız Hiç kimsenin kulu değiliz, ne küresel müstevlilerin, ne de onların yerli işbirlikçilerinin ucuz amelesi, işçisi değiliz. Biz Allah'ın kullarıyız. Bizim biz hürüz değerliyiz, köle değiliz bir taraftan böyle, bir taraftan tabii bunun yansıması olarak cuma izin, gerekirse pazar çalışırız, daha da hoşumuza gider.