RABBİİ
Rabbii Haber

cennet teknolojileri

CENNET TEKNOLOJİLERİ 
 
İnsanlar şu anda özellikle gençler yeni nesil teknolojiye veya mâceraya çok yatkınlar. Hem biyolojik ihtiyaçlarını gidermek hem teknolojiden âzâmi istifâde etmek, sosyal, cem'i bir varlık olarak kendini ifade edebilmek vs çok yönlü yani. Bu açıdan teknoloji evet günün nimeti.Teknoloji deyince sanki islamdan, اَللاە Allah'tan kopuk bir şeymiş gibi
insanların kendi başlarına ürettikleri bir şeymiş, hâşa bir yerde yarattıkları bir şeymiş gibi. Bakın bütün bunlar tamamen sanal algı. Adeta hava gibi, su gibi teknolojide اَللاە 'ın âyeti, اَللاە ın vergisi. اَللاە onları yaratmasa kim neyi keşfedecek, kim neyi bulacak, اَللاە ikram etmezse. 
 
Biz hazır اَللاە 'ın hazinelerini keşfedip kullanma peşindeyiz ve birileri bunu yapıyor, birileri de kullanıyor. Evet biz isteriz ki Rabb bizim öyleyse biz keşfedelim ancak tabii herkes nereye çok meylediyorsa, neyin peşindeyse onu elde eder. اَللاە  ın bir sünnetidir bu, kânunudur, âyetidir. Herkese dünyalık isteyene dünyalık, gelecek isteyene gelecek. İnsanları bu konuda muhtar bırakmış, hür bırakmış. اَللاە teâla asla emeklerinin karşılığını zâyi etmemiş. Ancak biz kısa vadeli yatırım yaparsak kısa vâdeli neticeler elde ederiz sonra kaybederiz. Uzun vâdeli yatırım yaparsak belki başta zorlanırız ama uzun vâdede çok daha kat be kat fazlasını kazanırız. Akıllı olmak durumundayız. 
 
Şu anda teknolojiye işte اَللاە in kalıcı ayetlerine, kevni yazılı ayetlerine, kitâbi ayetlerine riâyet edenler değil de daha  çok kısadan köşe dönmece tarzı oynayan batı dünyası, doğu dünyası daha fazla اَللاە 'ın o kevni ayetlerine, teknolojik ayetlerine ulaşıyorlar, keşfediyorlar ve kullanıyorlar. Tabiki bizde bunu keşfedelim, kullanalım, çünkü Rabb bizim, nimet bizim ancak emek vermeden olmuyor. Peki buna başkaları emek veriyorsa öncelikle onlar kavuşur.O nlar kavuşuyor diye bu nimet onlarınmış, onların yaratmasıymış algısı hem o tarafta hem bu tarafta asla olmaması lazım bu yanlış bir değerlendirmedir. Onlar da keşfetse اَللاە 'ındır bu nimetler. Teknoloji اَللاە 'ındır. Onlar keşfetti, onlar öncelikli kullanıyorlar ve اَللاە onlara da bu dünyada Rahim, onlara da rahmetle yaklaşıyor, ancak yarın bu musluk kapanacak hakedişlere göre. Şu ana kadar اَللاە hak ediş gözetmeden herkese veriyor, bir kredi açmış. Ancak yarın hak edişe göre, talep edenlere göre. Geleceği hak etmeyenler gıyamete göre veya geleceğe göre böyle ileri geleceğe göre kapsamlı mânevi boyutunu ve derinliğini düşünerek plan yapmayanlar böyle proje yapmayanlar, böyle bir çalışma, hazırlık yapmayanlar yarın avucunu yalayacak.
 
Tabiki ordada اَللاە 'ın bizim planlarımıza ve kazançlarımıza denk düşecek şekilde bire bir değil tabiki. Biz bir talep ettiysek اَللاە binlerce katini verecek ancak talep etmeyene degil talep edene ve onun icin gayret edene göre. Yani bir carpi katsayisi olacak. اَللاە onu ikiyle carpar, onla, yuzle, ikiyuzle. اَللاە in Rahimliği, ozellikle gelecekteki Rahmanin Rahime donusmesi ve mu'minlere dönük olmasi hali. Burdaki carpan katsayiyi اَللاە belirleyecek. Orda hic kimsenin buna bir müdâhale hakki yok. Az verdin cok verdin diyemeyecek. اَللاە verecektir. Ancak bunu talep etmeyen, nankorluk eden, kustahlik eden, O' nun nîmetini kullanip yan cizenlere tabiki اَللاە biyerden sonra o krediyi kapatacaktir. Onlara evet zulmetmeyecek ancak onlar kendilerine zulmetmiş olacak.
 
Peki bu teknoloji bu dunyada var da, öyle de âhirette yokmu? İste insanlar, gencler teknoloji اَللاە in ayeti. Aslı, onlarin mâdeni "cennet ü adn" diyoruz ya, basina m koyun maden, cennet u maden, cennet madenleri. Yani bu teknolojinin de mâdeni, suyun da mâdeni, havanin da mâdeni, mâceranin da madeni. İnsanlanlarin merak duygulari dahil hepsini karsilayacak maddi manevi butun taleplerini "mâ ted'un" yani ne istiyorlarsa veya "meşrihehed gulubühüm" gönüllerinden ne iştahları geciyorsa. Hem biyolojik olarak hem sosyolojik olarak ruhen, bedenen her turlu talepleri de karsilanacak, merakları da karsilanacak, mâcera duygusu da karşılanacak, teknoloji talebi ve ihtiyacı da karlılanacak.
 
Dolayisiyla cennet için, hatta işte Rahman sûresi 48.  ayetinde اَللاە teâla "zevâta efnan" buyurur. Zevatâ: zâti olmak, onun sahibi olmak. Efnân: fennin cogulu, mubalagasi ve cogulu. Efnân fenler yani bu Türkcede de var, Tükçeye de gecmiş. Anlasilmayacak bir durum degil. Fenler yani teknolojiler. Cennet bu teknolojilere sahip. Bu dunyada ne varsa her turlusu zâten ordaki madenlerden taşanlardir, bu gune siçrayanlardir, bu gune yansiyanlardir. Bi yerde madenden hani madenin etrafina yansıyan''bal tutan parmak yalar'' gibisinden de bir yansıma bi dokunuş vardirya, bir temas vardirya, iste dğnya teknolojisi âhiretteki cennet teknolojisinden mâdenden burdaki teknolojiye butun nîmetlerde bir yansima, bir döküntü bir siçramadan baskasi degil. Cok sınırlı, cok az miktarda, promosyon niteliginde, tanitim niteliginde. 
Aslı orda, onun icin herkesin aslında oraya yüklenmesi lâzim. Vesselam...
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol