PAZAR İŞGÜNÜ,  ALIŞ-VERİŞ GÜNÜ

 

Firavun dedi ki: “Ben sizin alâ Rabbinizim”. 

Haşa yaratmadan yaşatmadan yönetmeye kalkan ben sizin yüce Rabb'inizim. Bu işin erbabı benim. Bu işi ben bilirim. Hadi ordan. Yaratan duracak, seni yaratan duracak, sen öyle mi? Ama der mi? Der. Dedi mi? Dedi. Sonra aynı söylemler devam etti. Biri Firavun, diğeri Nemrut. İşte üç yüzlü yıllarda İstanbul'da Konstantin’de I. Konstantin dedi ki: ( O zaman da böldüler tabii ya bir tane tanrı olur mu? Birçok olsun da, Yani bu biraz işte güç zehirlenmesi oluyor.) Ben dedi güneş tanrısıyım. Güneş tabii onlardan aydan, yıldızdan daha büyükçe. Ve benim günüm de güneş günü 'Sunday'. Bakın şimdi kendisine bir bayram, kendisine gün, günlerden bir gün ihdas etti. Özel gün. Güneş günü. Pagani, putperest, haç da oradan geliyor aslında. Öyle bir kültür oluşturdu. 

Konstantin, yıl üç yüz dolayları Ben Konstantin ve güneş tanrısı haşa. Ondan sonra tanrılar savaşı. Sonra dünyanın geldiği hal. Şu andakiler de çok farklı değil. Gel zaman git zamanı islamı hristiyanlaştıran İsa'yı kristleştiren o cemaat, hristiyan cemaati o kadar büyüyor ki boynuz kulağı geçiyor. Bütün İsa takipçilerini kuşatır hale geliyor. Bir zamanlar pazar'a itiraz eden, haça itiraz eden hristiyan kalmıyor. Hepsi uzlaşıyor Konstantinle. Ve onların günü de pazar oluyor. Bartelemousa dedim göster bana İsa cumartesi ibadet edermiş pazar neyin nesi? Veya bu hac neyin nesi, isayı katletmek için kullanılmış suş aleti, Allah kurtarmış. Siz hangi saftasınız? Kalkıp da sırtımı sıvazlıyor. Biz böyle bakmadık diyor. Bakmadınız da dini taban tabana zıt hale getirdiniz işte. Geçenlerde Kadıköy'de Yedinci Gün Kilisesi. Tek mevzuları pazara itiraz. İsa için gün cumartesidir diyorlar şok oldum. Ya Rabbi hakikat er geç görülecek. Bu daha ne ki? Pazarı  bayram yapan Konstantin  Hristiyanları da nasıl ortak ediyor işe? İslam'ı Hristiyanlığa çeviren orada kalır mı? Durur mu? Evanjelist olur. Paganist olur. Putperest olur. Müşrik olur.  Pazarı haftalık bayram kabul etmiş. 

 

1935 te biz de onların peşine takılmışız. İşte Cumhuriyet döneminin en büyük hatalarından biri, pazarı kabullenmişiz. Halbuki Nebi aleyhisselam Medine'ye hicret edince o günkü topluma diyor ki bu iki bayramınız nedir? Biz bunu işte atalarımızdan kalma şu bu vesaire bayram. Allah o iki bayramınızı Gur'an ve Gurban Bayramı'yla değiştirdi. O gün bugün yıllık olarak o iki bayram yerine bu bayramlar. Peki ya haftalık? Söylemeye gerek var mı? Allah'ın belirlediği gün Cumadır. Önce cumartesi  Musa aleyhisselam zamanında İsa aleyhisselam zamanında daha sonra oradan Yahudilik Cemaati, Hristiyan cemaati türedi Yahudilik Cemaati  sadakat gösterdi tatiline veya ibadet gününe ama Hristiyanlık'ta o da yok. Dalalet, sapkınlık ama siyonizmde de Yahudi'de hıyanet var. Yani onu Allah için değil de kendi ırkçılığı için kullandı. Emperyal faşizmi için kullandı. Aynen iblis gibi. Faşist bir din haşa üretti. Peki Allah onlara aşağılık maymunlar olun dedi. Niye? Cumartesiye riayet etmediler. Nasıl yaptılar? Halbuki hile yaptılar. Cumartesiye de tam itaatsizlik etmediler. Hile yaptılar. Cumartesi çok balık geliyordu Cumadan ağı atıp, pazar çektiler. Halbuki Allah onlara cumartesiyi tamamen Allah'a hasretmelerini istemişti. Böyle bir şey yaptılar. 

Şu anda biz onlardan daha beter miyiz? Peki Yahudiler pazarı kabullendiler mi? Yok. Şu anda cumartesiye riayet ediyorlar mı? Ediyorlar. Allah onlara aşağılık maymunlar olun dediği zaman bile sırf hile yaptılar. Gene cumartesiden vazgeçmediler. Ama büyük hataları ihanet, bunu ırkçılığa tebdil ettiler. Biz, biz de safız. Hristiyanlar zaten saf, biz de safın arkasına takılmışız. Yani suyunun suyu, safın safıyız. Öyleyse bizim en başta bu paganist pazara itiraz etmemiz gerekir. Bilerek veya bilmeyerek şunu tatil yapıyoruz, bir yerde kutluyoruz. Şu anda Cumaya ilahi randevuya bir saatimizi zor ayırabiliyoruz. Ama pazar tam gün döke saça tatil. 

O günü kim verdi size? O günü yaratan kim?

O gün bizi yaşatan kim? Allah. Bu bir yerde saygısızlık öyle değil mi? Öyle değil mi? Ya şu anda babanız esnaf olsa, karşıt esnaftan ticaret yaptığın zaman bile baban bundan alınmaz mı? Eşiniz için de böyle. Peki Allah böyle bir gün ihdas ediyor ama, Firavun’i Konstantin kalkıyor “Ben güneş tanrısıyım, benim günümde Pazar” diyor. Halbuki bizim kültürümüzde de Türk kültüründe de pazar adı üstünde bazar, alışveriş günü, iş günü. Birincik denir. Arapçada da birinci gün diye geçer, birinci gün. İlk gün. Aslında pazar ilk iş günü, alışveriş günü bazaar. Şimdi boş günü son dönem sözde otoritelerin dayatmasıyla. Onlar da ne yaptıklarının farkında değiller. Kimisi farkında kimisi değil. Biz farkında olalım. 

 

Gur'an Furkan'dır. Farkındalıktır. Farkında olalım. Bu tür hatalara bulaşırsak Allah'ın bir türlü gazabını, Allah muhafaza celb ederiz. Yani biz tahammül eder miyiz böyle bir ihanete? Böyle bir sadakatsizliğe? Böyle bir çalışanımız böyle bir şey yapsa bunu kabullenir miyiz? Evladınız yapsa peki. Rabb'imiz bir yere kadar sabur. Bakın samimiyet, hasbilik, sadakat önemli. Bu ise sadakatsizlik. Sırf bunu göstermek için buna muhalefet etmek, pazara muhalefet. Cumaya saygı bile daha sonra. O da olacak. Ama ondan önce bu, önce buraya itiraz. Onun için pazar günü iş günü, alışveriş günü. Bunu yapmamız lazım. Yani her şeyde tepeden beklemeyin. Siz imtihan dünyası zorlayacaksınız. Talep edeceksiniz. Talep etmemiz lazım. Pazar günü iş. İş sahibi çalışan, işveren bunu teşvik edeceğiz. Bunu talep edeceğiz. Pazar günü gerekirse pazar çalışarak dünyadan da nasibimizi alacapız. Cuma günü Allah'a ayırarak oradaki telafi kazancımızı da artıracağız. Dünyadan nasibimizi de kesmeyeceğiz. Öyle olur ki pazar günü herkes çekildiği için piyasa sana kalır ya. Orada ne bereketler olur. Pazar günü açmaya çalışalım. Hem işveren olarak, hem işçi olarak daha sonra esnafla bunu nereye taşıyabilşrsek. Daha üst mercilere taşıyarak bunu zorlayalım. Baktığımız zaman pazarın veya cumartesinin de oluşu böyle olmuştur. Ya bazı esnafın, bazı grupların talepleri, dini grupların veya esnaf gruplarının talebiyle bu hale gelmiştir. Biz de bunu her durumda, geçenler berberler için, AVM'ler için, başka sınıflar için, düğün, dernek bilmem ne için vs. gündem olduğu zaman hemen  pazar çalışılsın diye dillendirelim, fiillendirelim. 

Cuma en başta Rab'de randevumuz var. Onu arkadan önden sıkıştırmayalım. Pazar ds iş telafisi yapalım. O günümüz rahat olsun. Böyle yaparsak hem dünyalık kazanıyorsun, hem de ahiretlik.Tam ibadet olan çalıma, iş bu Daha çok kazanıyorsun. Bu bir sadakat. Ve Allah'ın buradan ne kadar size döneceğini bilemezsiniz. Allah'ın hesabından sorulmaz. Ama diğer türlü de başınıza ne bela geleceğini bilemeyiz. 

Şu anda bakın belki de onlardan birisini yaşıyoruz, nice sıkıntılar. Salgın gitti deprem geldi. Ciddi bir kayıp oldu. Can kaybı, mal kaybı, ciddi bir kayıp. Bunu gerekirse dillendirerek, pazar iş günü daha çok, özellikle üreten, imal eden sektörlerde işçisiyle, işvereniyle bu talepleri yükselterek pazar günlerini o kaybı telafiye dönüştürelim. Bunca zamandır farkında olmadığımız o güneş tanrısının gününe atak uydurmayalım. Aslında o da Allah'ın günü. Öyle kirletmişler. Biz oraya malzeme olmayalım. Onun bir parçası olmayalım. Ayık olalım. İtirazımızı yükseltelim. Fiille itiraz yapalım. Fiili bir itiraz yapalım. Dolayısıyla itikadi açıdan da oluşmuş olan o kaybı telafi edelim.

Vesselam